Türk moda dünyası Mart 17 Mart’ da Tophane’de bulunan  İstanbul Modern 7 de moda severler ile buluşacak.Ünlü moda tasarımcısı Çiğdem Akın büyük şov'a az bir zaman kala Şeffaf Gazete.com a özel bir roportaj verdi.

Türkiye’nin moda sektöründeki en başarılı ve gelecek vaad eden moda tasarımcıları yeni bir MBFWI moda şöleninde koleksiyonlarını İstanbul’dan moda dünyasına ses getirecek şekilde sunum yapacaklar.

Son yıllarda yaptığı defileler ile ses getiren usta moda tasarımcısı Çiğdem Akın; Dante‘ nin büyük eseri olan;  İlahi Komedya’ nın bölümlerinden esinlenerek hazırladığı üçlemesini; ilk kez geçtiğimiz günlerde adeta bir final gibi düzenlenen özel bir gecede sundu.

 Manken Günay Musayeva’ nın da yer aldığı ve ayakta alkışlanan bu defile sonrası başarılı tasarımcı ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Tasarımcının hedeflerini ,sektörle ilgili değendirmelerini dinledik.

MBFWI İstanbul için çalışmalarına hız veren Akın ile Türk moda dünyasını ve yeni hedeflerini konuştuk.

Çiğdem Akın moda dünyasında her geçen gün daha fazla konuşulur oldu , bu konuda ne dersiniz.

Aslında konuşulur olmak gibi bir kaygım yok. İşimi en iyi şekilde severek yapmaya çalışıyorum. Üretmekle kalmayıp tasarlayınca ve bunu en özel şekilde sunup işimizin gereğini yapmaya çalışınca, başarı dediğimiz olgu kendiliğinden geliyor zaten. Ferhan Aral üstadımız ile Dante‘nin büyük eseri İlahi Komedya’nın üçlemesinden esinlememizi  podyumda taşıdık bu defileler MBFWI İstanbul’da en akılda kalan sunumlar oldu.

6. yılında olan  İstanbul Fashion Week Türkiye’de önceden Türkiye’de birkaç tasarımcının adı bilinirdi artık çok tanınan tasarımcılarımız var

Tabiki çok güzel oldu Bahar Korçan ve birkaç arkadaşının attığı adımlar bugün Avrupa’da bilinen bir moda organizasyonu yarattı, bu tasarımcıları vitrine taşıdı ve tanınmalarına vesile oldu. İlk süreçte ben bu organizasyonun içinde olamadım ama Moda Haftaları organizasyonları her moda tasarımcısının hedefi şu an tanınırlığın yolu buradan geçiyor.

Üretim işiniz ya pazarlama nasıl gidiyor .

Türkiye’de rekabetçi ve dar bir pazar var ,bende Yurtdışına açıldım.Baktığınızda 15- 20 ülkeye ‘’ Çiğdem Akın ‘’ tasarımlarını   satıyor olabilirim fena değil , ama sonuçta küçük designer butik mantığıyla satıyoruz, zaten büyük imalatlar daha bizde yok.Genelde toplayınca ciroda belki bir yere geliyorsunuz .

Müşterilerimizin yurtdışı butik satışları var

Bizden tasarım ürün alan kişi Avrupa, Uzakdoğu ya da Ortadoğu da olsa üst sınıf tabakaya giydiriyor, adet yazmıyor bizde çok az adetlerle model olarak çeşide giriyoruz, çark bir şekilde dönüyor...

Galata’da bir mağazam vardı kapadım çünkü Türkiye’de satış yapmak zor mu değil mi bilmiyorum ama emeğini pazarlamaya çalışmak kolay olmuyor , o ürünün satış süreci de benim çok  da sevdiğim bir konu aslında fakat Türkiye pazarı biraz zor..

İstanbul’un moda ile özdeşleşmiş bölgelerinde mağaza kiraları çok yüksek, ‘’Designer Butik ‘’  olarak tek başına ayakta durmak çok zor. Mağaza fiyatları, giderler zor yani bana zor tek başıma.

Kıyaslayıp, dengelemeye çalışınca yurtdışı daha avantajlı ve zevkli çünkü %30 ödemesi önden geliyor, paket çıkmadan kalan %70 tutarı olan bakiyeyi de ödüyor temiz iş oluyor bir yerde. Bilinen bir Marka olduğunuz için de cüzi bir miktara satmıyorsunuz yani fiyatlarınız Türkiye’deki piyasaya göre biraz daha yukarıda olduğu için zaten orada bir kazancınız var.

Bugün kazanan fakat ‘’Marka ‘’ yatırımı yapmayan imalatçı zorlanabilir.

Mesela diyorum ki para kazanan imalatçı arkadaşlara “Neden marka çıkarmıyorsunuz?” evet bence şu an kur yükseliyor, dolar arttı iyi para kazanıyorlar ama Rusya’da olmasa da, Ortadoğu problemi daha uzun sürecek gibi ve yakın bölgemizdeki piyasalar büyük risk altında ve tek tek zaten patlıyor.

Marka yaratmış olsa o zaman imalatçı olmayacak.

Marka ürün belki az adet satıyor olabilir ama bu sistemde  para kazanmış bir marka değeriniz olacak.. Bu düşünülmeden hızla imalata devam ettiler kriz kapıda imalata devam etmeye çalışıyorlar. Herkese başarılar ama ben marka çıkarmamız lazım diyorum.

Marka çıkarmamız lazım diyorsunuz, yani tek başına bir marka olmanın zorluğu yok mu?

Tek başına marka olmanın zorluğu var ama yani sonuçta biz ekip olarak bir yere geldik biraz desteklenmemiz lazım. Bizde bu tür işlere yatırımcı yaklaşmıyor , finanse edebilecek hiçbir kişi markalaşma gibi meşakkatli bir işe cazip bakmıyor o yüzden dünyada olan örneklere bakmak lazım,

 Designer Markaları nasıl güçlenmiş?

Dünyada ünlü Tasarımcıların  çok önemli moda markası yarattığını görüyoruz ama çok büyük meşakkatli iş ve büyük paralar harcıyorlar, burada markalaşma için fonlar var,  devlet destekleri var,iş böyle olunca büyüyor ve cazip bir sektör olunca yatırımcıların ilgi alanına giriyor.

Dünyada da baktığınızda evet Louis Vuitton, D&G, Cavalli gibi tasarım markaları var var, bunlar çok başarılı tasarımcılar fakat büyümelerine sebep bu insanların arkasında yatırımcı finansör kurumlar ve devletlerin hibe marka destekleme fonları var.

İmalatçı & Tasarımcı işbirliği  marka  çıkartır mı?

Keşke doğru işbirlikleri olsa , ama sen Tasarımcı olarak sadece fikrini ,sanatını ortaya koyan insan olarak görülmeyip o projenin hissedarı olduğun zaman cazip olur. Sonuçta ben eski Vakko’cuyum bu işin mutfağından geliyorum.. Bilmiyorum hani kimle ve nerede çalışırsınız uyuşmak fikir birliği yapmak kolay değil, ama geliyorlar gidiyorlar istişareler yapıyoruz ,çalışalım teklifleri de alıyoruz ama dediğim şartlarımın dışında çalışmak istemiyorum belki.

 Bizim kadro danışmanlık veriyor.

Danışmanlık yapıyorum  O da doğru bir şey mi bilmiyorum çünkü kendi eforunu başkası için harcıyorsun. Bence karşılığını alamıyorsun ya da aldığın paranın zaten ağır masraflar karşısında değeri de yok.

Çok mu zor İmalatçı & Tasarımcı işbirliği ?

Kendini ekonomik olarak güçlü gören imalatçı niye seni işimin hissedarı yapayım mantığında , aslında ortada bir marka yok o yaratılırsa o ortaklıktan iki taraf ta kazanacak , işte bu şekilde çok farklı bakış açıları var.

Nereye yönlenmemiz gerektiğini bilmiyorum ama ben Çiğdem Akın olarak tekim, kendim küçük küçük ilerlemeye çalışıyorum. Bir yere geleceğiz bence ama arkada proje finans markalaşma desteği olmadığı sürece ne kadar çok iş de olsa çok zor ve ağır giden bir konu.

Son yıllarda moda tasarımcı kurslarının popülerleşmesi var ,bir tasarımcı ordusu yetişiyor,ne dersiniz sektöre katkısı olacak mı ?..

Ben bunu çok faydalı  bulmuyorum , çünkü dünyada her ülkede bir,iki tane designer okulu var bizde o kadar çok okul var ki bilmeyenler bilmeyenlere ders veriyor.

 O çıkan çocuklar da öyle bir hayalle çıkıyor ki

 “Gerçek hayat o kadar zor ki ben bile bir şey olamadım çocuklar, daha yeni başladınız ne yapacaksınız?” diyerek uyarıyorum. Bu uyarılarım yüzünden   bana gelmek istemiyorlar,hayallerini kırıyorum sanırım ama gerçekçi olmak lazım .

Bu kadar moda tasarımı mezunu var , hatta arkadan daha çok gelen var. Gerçekçi olmak lazım bunun piyasa karşılığı yok , çünkü çalışabilecekleri Pazar yok,sektörün pazarın büyümesi lazım , şu anda kaç moda okulu kursu var  her yıl kaç mezun veriyor o kadar çok ki bunun sektörde karşılığı yok..

Modanın çok popüler olmasından mı kaynaklanıyor ?

Pazar zevkli işte; defile yapıyoruz, mankenler, show, heyecanlı yani hiçbir piyasa bence bu kadar heyecanlı değil. 6 ayda bir koleksiyon yapıyorsunuz , arada sürekli koleksiyon yapıyorsunuz , adrenalin çok yüksek burada.

 Ama bunu algılayabilecek durumda değil bence gençlik , yani kötü konuşuyorum ama  çok zengin olmaları lazım bu sektörde var olup tutunabilmek için .Hem zengin olup sonra da yeteneği ile  işi bilecek, bilmiyorum kolay değil yani nasıl yapacaklar.

Ama yetenek işi zengin olsa ne olur, zengin olup da yetenek olmazsa…

Ne kadar çok yetenekli insan var ama bu yetmez çünkü bu işe çok para yatırıyorsunuz ,yani ufak  bir koleksiyon yapmak için bile olsa ciddi para gerek hele birde defile yapacaksan o işin başka boyutu..

Parası olan modacı oluyor, Modacı ve Tasarımcı farklı şeyler.

Yetenekli gençler var ama para olamayınca ya bir imalatçının atölyesinde çalışacak ya da Modacı adı ile piyasada olan parası çevresi ile iş yapmaya çalışan biri tarafından yeteneği,sanatı o modacının ismini parlatmaya yarayacak .Çünkü tasarlayan yaratan başkası ,etikette adı olan başkası ,modacı  kendi ismiyle yürüyor,ekonomisi kıt olan yetenekli tasarımcı onun adını parlatıyor,bu gençler desteklenirse Türk moda sektörü kazanır .

Türkiye’nin bazı güçlü markaları tasarımcılarla beraber bir şeyler yapmaya çalıştılar. Bunları yararlı buluyor musunuz, markalar tasarımcılarla o kontağı sizce iyi yakalayabildi mi?

Bilmiyorum az olsa da başarı yakalayan arkadaşlarımız var. Ben kendim için uygun bulmuyorum sadece para kazanmak için bazı şeyler yapılmaz diye bakıyorum. Yine de benim o firmaya tasarım üretirken heyecanlanmam lazım

Dönemsel yani bütünleştirmek açısından söylemiyorum

Ben bir süreçte hiç kürk deri çalışması  yapmamıştım sonra Punto ile kürk –deri ürünleri tasarladık, Triko yapmamıştım büyük bir trikocuyla çalıştım. Ama o sürecin  dışında tekstil işi yapmak istemiyorum Bu artık benim için çok heyecan verici bir şey değil.

Bir ara internetten tasarımcıların oldukça faydalandığı görülüyordu siz ve sektör bu mecradan  bir verim alabildi mi?

Mutlaka kısa vadeli kazançta faydalanan olmuştur,fakat bence faydalanmaları kendi isimleri açısından iyi olmadı. Çünkü bazı işbirlikleriyle o an para kazanabiliyorsunuz ileriye yatırım yapmak için doğru gelmiyor bana. Bazı arkadaşlar katıldı ben o konuda   protesto ettim tasarım orada ayağa düşme noktasına geldi .Kısa dönemli para kazanmak için tasarımın Marka değerlerini  düşürdüler. Tasarımcılar mağaza vitrinlerinde  300-400 liraya elbise satarken internette 50 liraya elbise satmaya başladılar,bunu yapanlar uzun vadede pişmanlığını yaşıyacaktır inancındayım.. Şu internet pazarına girmeyen ve  zorlanan arkadaşlar var bence ,ama isimleri yıpranmadan duruyor.Bazen basit bir iş yapmaktansa  ,bir şey yapmamış olmak daha cazip olabilir.

2015’le ilgili hedefleriniz, dilekleriniz neler? Siz de bu sektöre yıllardır emek vermiş bir insansınız var gücünüzle çalışıyorsunuz. Burada kimlere ne söylemek istersiniz?

Şimdi biz dünyada çeşitli fuarlara gidiyoruz, fuarlarda baktığımızda ona da devlet destek verdiğinde  gidenler oldu, devlet destek veremediğinde hiçbir arkadaş gitmedi. Evet destek şart ama her şeyi devletten beliyor olmak ta bana doğru gelmiyor, Sen elinden geleni yap, destek gelirse ne güzel .

Destek gelmezse de gitmen lazım.

Çünkü katıldığım fuarda  Türk Tasarımcıları takip eden alımcılar nerede Türk Moda Tasarımcıları diye sordular. Senin markan varsa eğer devletin para vermesi ya da vermemesi önemli değil. Senin “Ben buradayım.” diye gitmen İsmini Markanı göstermen lazım. 2-3 sezon gitmen lazım ki 4. Sezonda sen para kazanasın. Çünkü satın almacı dener. “Geldi mi?” “Sağlam mı?” “Para vereceğim malımı ödeyecek mi ödemeyecek mi?” bir sürü kritere bakıyorlar. Denge olayı bu.

Önceki yıllarda  ‘’Fashıon Week ‘’ciddi sayıda yabancı basına ev sahipliği yapardı  ne oldu son yıllarda ancak İstanbul’da yaşayan birkaç gazeteci geliyor.

Ben eğer Fashion Week defilesi yapıyorsam bunun Avrupa basınında yer almasını çok isterim, Moda ile ilgili TV lerin oraya gelmesi lazım... Bizler moda adına iyi bir şeyler  yapmaya çalışıyoruz organizasyonu yapanlar mutlaka bu basının Türkiye ye gelmesini sağlamalı inancındayım. İstanbul moda kenti diye lanse ediyoruz, herkes emeğinin karşılığını kazansın istiyoruz , Marka oluşacak adım atıyoruz ama Avrupa moda basını çok önemli burada . İlk  moda haftalarında yabancı basına 50 kişilik yer ayrılır, otobüslerle toplu olarak gelinirdi, bir organizasyon halindeydi .Zaten artık basın için yer bile ayrılmıyor. Sadece foto muhabirleri var , kimse modayı yazmıyor, sadece foto muhabirleri sadece fotoğraflar çekiliyor,burada çok verim alamadığımızı ben de görüyorum.Ben ne yapayım. Ben dünyanın parasını vermişim, koleksiyon hazırlamışım, mankenleri tutmuşum. Beş dakikalık show yapacağım basının orda olamsınıda bu işi üstlenenler sağlamalı..

Türk tasarımcılarla devlet destekli bir proje yapılıyor mu ? Yurtdışında yapılacak bir proje faydalı olmaz mı?

Yeni bir grup kuruldu, bunu yapmayı planlıyorlar herhalde.  12 designer 12 üretici bir küme yaptılar bir şekilde kaynaşalım ve bir şey yapalım diye, ama bakanlıktan  bazı onayların alınması lazım. Bizde daha önce bir şeyler yaptık ama olmuyor. İlk adımı biz atıyoruz ,bu konuda adeta bakanlığı ,devleti biz eğitiyoruz .Bir karmaşa var bürokraside o olması lazım , bu olması lazım diye .

Devlet ,desteklerim ama işin patronu olurum dememeli

Creative sektör olan Moda  Tasarımı ile Tekstil sektörü farklı şeyler onu da aranıza alın bunu da mantığı iş olumsuz yana sürülüyor,doku uyuşmuyor Bizler makine satmıyoruz umarım onlar da alışacak , biraz vizyon ve mantalite başka bir şey istiyor bu iş.

Dünyadan Türk Moda Tasarımcılarımızı takip etmek için  tasarımcılarımızın derneği var MTD web sitesine giriyorlar çalışmıyor, bireysel olarak iletişim teknolojisini  çok iyi kullanan moda tasarım sektörü neden hala  derneğin web sitesini yapmadılar ? Bunun sebebi nedir?

Ben de bilmiyorum. Çünkü ben derneğe üyeyim ama aktif değilim, herkes kendi işini yaparken dernekte de yardım etmeye çalışıyor ,ama bence bu çok büyük bir iş, derneğin yapacağı iş değil. Bunun içinde bir sponsor desteği ile  PR’ ın da, Web sitesi yapımı  sürekli güncel halde olacağı bir sistemin olacağı konuma geçmesi gereğine inanıyorum.Yani herkesin “Evet bir dernek kurduk ama bu iş büyüdü.” deyip bu işe bir çare bulması lazım.

Türkiye’de moda tasarımcılar derneğinin kaç üyesi var ? Basın olarak Web sitesinden bilgiyi alamıyoruz

Dediğim gibi bu konu ile ilgili bilgim yok ,yönetim kurulu bu konuya hakimdir o kendi bakış açılarıyla da ilgili olabilir , belki de vermek istemiyorlardır.

2015 sizin açınızdan nasıl geçecek

Başarılı kazançlı bir yıl olması için  ekibimle var gücümüzle çalışıyoruz Mart ayında çok özel bir defile ve koleksiyon ile MBFWI de moda severlerle buluşacak olmanın  heyecanını yaşıyoruz ,bizim enerjimiz bu heyecan ile yükseliyor ,moda severler Çiğdem Akın markasına ilgi gösteriyor buda bizim çalışma azmimizi yükseltiyor Fashion Week’te görüşmek üzere.

Şeffaf Gazete.com