Türk moda dünyasının iki ustası veda açıklaması yaptı.
Barbaros Şansal ve Mayruk, Türkiye'deki şirketlerini kapattıklarını kolleksiyonlarını korumaya alarak müze projesi için hibe ettiklerini açıkladılar.
Geçtiğimiz günlerde Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen “Yıldırım Mayruk Jübile Gala” gecesinde ünlü isimler de bulunmuşdu.Türk Sineması'nın "Sultan" lakaplı ünlü oyuncusu Türkan Şoray da, Yıldırım Mayruk'un mesleğine veda ettiği defilede podyumda yürümüşdü
Gecenin sonunda Mayruk ayakta alkışlandı. Mayruk bu esnada gözyaşlarına hakim olamamıştı.
Yıldırım Mayruk ve Barbaros Şansal, Türkiye'deki şirketlerini kapattığını açıkladı.
Açıklamada, "Zoruyla, zorluğuyla ancak onur ve gururla sürdürdüğümüz mesleğimizin adası olan makasımız kendi isteğimizle kapanmıştır.” denildi.
Terzi yamağı Barbaros Şansal'ın yaptğı açıklamada "Tarih 26 Ekim 2020 Pazartesi. Şirketimiz ortakları ve yönetim kurulumuz Barbaros Şansal tarafından alınan kararla T.C'de faaliyetlerimize son verilmiş ve şirket kapatılmıştır" denildi.
Duayen modacıların vedası adeta hüzün yumağı gibiydi.
"60 yıllık çalışma hayatımızda, sayısını hatırlamadığımız istihdam sağlanmış ve tüm çalışanlarımızın sosyal hakları tam olarak karşılanmıştır, Bugüne dek moda evimizde çek senet kredi kartı kullanılmamış hep nakit ticaret yapılmıştır, hiç kredi kullanılmamıştır ve hiçbir borcu yoktur.
Ulusal ve uluslararası anlamda sayısız koleksiyon ve defilelerin yanı sıra gösteri ve prodüksiyon anlamında birçok ilkin öncülüğü üstlenilmiş ve tüm bu süreç arşivlenmiştir. 10000'den fazla hanımefendiye servis vermenin mutluluk ve gururu kazancımızdır.
Bu nedenle Türkiye Cumhuriyetinin mesleğimizle ilgili olan özel arşivimizi korumaya almış bulunmaktayız, ilaveten, stok koleksiyonlarımızda bulunan dünyanın en ünlü ve kaliteli firmaları tarafından üretilmiş emsalsiz kumaşlarımızı daha aydınlık bir gelecek için mücadele eden Darrüşafaka'ya bağışlamış, son jübile galamız da yeralan 250 kostüm ise gelecek nesillere emsal ve kültür oluşturması için yaşayan müze projesi kapsamında Mersin Mezitli Belediyesine hibe edilmiştir.
Zoruyla, zorluğuyla ancak onur ve gururla sürdürdüğümüz mesleğimizin adası olan makasımız kendi isteğimizle kapanmıştır. Saygı sevgi ve teşekkürlerimizle. Hoşçakalın, laik kalın, özgür yaşayın.
YILDIRIM MAYRUK KİMDİR?
1940 yılında Bursa’da 5 çocuklu ailesinin en küçük çocuğu olarak doğmuştur. “Mayruk” olan soyadının manası Osmanlıca “muzaffer” demektir. Isparta’lı olan babası askerdi. Annesi Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinden. Yıldırım Mayruk, 12 yaşındayken babası öldü.
Terzi olan ablasından etkilenerek bu mesleğe gönül verdi. İlk diktiği elbise, 15- 16 yaşlarındayken 2,5 yaşlarındaki yeğenine diktiği ipekli daracık gülkurusu bir elbise olur. Daha sonra annesine biri ekose, diğeri çizgili kumaştan iki tayyör dikti.
1960 yılında Askerlik hizmetinden döndükten sonra ablasının terzi atölyesinde çalışmaya başladı. Lise yıllarında şapka yapıp satarak başladığı moda hayatına 1960’li yılların başında Bursa’dan İsndaki Çiçek Pasajı’nın kapısının tam karşısında Güney Palas’ta bir çatı katında atölye kurarak devam etti. Kısa sürede atölyesini de ününü de büyüttü. Sonrasında ise terzilerin katıldığı bir defileye 10 elbise ile katıldı.
Yıldırım Mayruk 1990 yılından beri Barbaros Şansal ile çalıştı.
O defile sonrasında Yıldırım Mayruk, dönemin piri sayılan sosyete terzisi “Mualla Özbek” ile tanıştı. Mualla Özbek ile tanıştığında kendisine “benden sonra bayrağı sen taşıyacaksın” demiş ve defilenin sonrasında atölyesi müşteri akınına uğramış. Beyoğlu’ndaki atölyede 10 sene çalıştıktan sonra Şişli’ye, oradan Teşvikiye’ye geçti ve 22 sene burada çalıştıktan sonra Gümüşsuyu’na geçti.
Taxim Moda Laboratuvarı’nda çok başarılı çalışmalar yaptı.
1990 yılından beri beraber çalıştığı Barbaros Şansal ile başarısını ikiye katladı. Yıldırım Mayruk ününü en çok sanatçılara diktiği kıyafetler ile yakalar. Şimdilerde o isimlerle türlü sebeplerle çalışmaktan kaçınsa da kendilerine haklarını teslim eder. Nitekim Mayruk hâlâ belli isimlerle, çalışmaya devam ediyor. Ancak daha ziyade sosyetenin ve cemiyet hayatının kalburüstü hanımlarına hizmet ediyor, onları bir hayal aleminin prensesi yapıyor.
Yıldırım Mayruk koleksiyonlarını Londra, Abudabi, Tel-Aviv, Alhain, Haifa gibi uluslararası merkezlerde ve İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Diyarbakır gibi yurtiçinde sergiledi ve gelirlerini başta eğitim olmak üzere hayır kurumlarına bağışladı.
BARBAROS ŞANSAL KİMDİR?
Moda tasarımcısı olan Barbaros Şansal, 10 Temmuz 1957'de Ankara'da dünyaya geldi. Sungur Tekin Şansal ve Güner Eczacıbaşı'nın çocuğu olan Şansal; Şişli Özel Dost İlkokulu, Yeşilköy Halil Vedat Fıratlı Pansiyonlu İlkokulu, Site Koleji, İstanbul Alman Lisesi, İzmir Fatih Koleji, İstanbul Vefa Lisesi, İstanbul Maltepe Lisesi, İstanbul Fenerbahçe Lisesi ve Marmara Üniversitesi İktisadi Ticari İlimler Akademisi İşletme Fakültesi gibi pek çok kurumda eğitim almıştır. Eğitimini Londra'da tamamlayan Şansal, modacı olmasının yanı sıra LGBT hakları savunuculuğu yapıyor.
Habertürk kanalında “Toplu İğne” ve Skytürk'te “Çengel İğne” adlı programları yapan Şansal, “3. Sınıf Hamur Kağıda Matbaa Mürekkebi Hayatlar” isminde bir kitap da yazdı. Ayrıca Matthew Frederick ve Alfredo Cabrera'nın yazdığı “Moda Okulunda Öğrendiğim 101 Şey” adlı kitabı da Türkçe'ye çevirerek yayınlanmasını sağladı. Son olarak Şansal, Marmara Üniversitesi ve Ankara Başkent Üniversitesi'nde “Moda Tarihi” dersleri verdi.
OLAYLAR İLE ANILDI
2012 yılında Bülent Ersoy’a yönelik sarfettiği “Bizim kıyafetlerimiz ona uymaz çünkü kadın terzisiyiz.” demiş ve bunun yanı sıra da “Ben hâlâ kendimim, mavi nüfus kâğıdımı değiştirmedim. Ben kamburumu onun gibi zımparalatmadım!” sözleri yüzünden üyesi olduğu Pembe Hayat, “Bülent Ersoy şahsında bütün translara yönelen bu transfobik ve aşağılayıcı söylemleri sebebi” ile Şansal’ı dernek üyeliğinden çıkardığını söylemişti.
Mayıs 2015’de Ercan Uluslararası Havalimanı’nda KKTC’ye girişi esnasında üzerinde Hint keneviri bulunan Şansal, bu yüzden gözaltına alınarak Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Tutukluluk esnasında üzerinde uyuşturucu madde olduğunu kabul ederek pişman olduğunu belirtti ve bunun üzerine mahkeme tarafından ₺40 bin kefalet ödemesi şartıyla serbest bıraktı. Kasım 2015 tarihinde çıkarıldığı mahkemece bir ay hapis cezası aldı.
Ağustos 2016’da sosyal medya hesabından yazdığı bir yazıda hayatını kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilgili yazdıklarından dolayı “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama ile ölen kişilerin hatırasına hakaret” gerekçeleriyle kendisi hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve yargılanarak ve tutuklanması talep edildi.
1 Ocak 2017’de yılbaşı kutlamaları sırasında gerçekleşen İstanbul gece kulübü saldırısı sonrasında sosyal medyadan paylaştığı bir videoda söylediği “2017 de hepinize girdi. Mutlu yıllar, tadını çıkarın, yan yatın, kendinizi serbest bırakın. … Bu kadar gazeteci tutukluyken, bu kadar çocuk taciz, tecavüz görürken, bu kadar yolsuzluk, rüşvet almış başını giderken, bağnazlar sokaklarda tebliğcilerle pislik dağıtırken siz de hâlâ yeni yıl mı kutluyorsunuz? … Bu kadar pisliğin, sefaletin, rezaletin içinde. Bokunda boğul Türkiye.” sözleri çeşitli tepkilere maruz kaldı.
Bu sözler yüzünden KKTC İçişleri Bakanlığı, yılbaşı tatili için ülkeye gelen Şansal’ı gözaltına alarak Türkiye’ye sınır dışı etti ve uçakla Atatürk Havalimanı’na gönderildi. Havalimanının apronunda uçaktan inişi sırasında Şansal, buraya giren bazı kişiler tarafından fiziki ve sözlü saldırıya uğradı; avukatı Efkan Bolaç, Şansal’ın belinden, böbreklerinden ve kasıklarından darbe aldığını açıkladı. Darp sırasında polis tarafından gözaltına alındıktan sonra ifadesi alındı ve ertesi gün Türkiye Anayasası’na göre “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasından tutuklandı. Şansal, kullandığı sözlerin “ayrımcılığa karşı bir hiciv” olduğunu belirterek kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
KİTAPLARI
3. Sınıf Hamur Kağıda Matbaa Mürekkebi Hayatlar (2007)
Prova Odası (2016)
Makam Odası – Linç (2017)
Şeffaf Gazete