Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
TÜRKİYE VERGİ REKORTMENİ ŞARIK TARA
TÜRKİYE VERGİ REKORTMENİ ŞARIK TARA
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 2014 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilen Gelir Vergisi beyanları sonucunda Türkiye genelinde en çok vergi beyan eden ilk 100 mükellefi açıkladı.
26 Haziran 2015, 09:05
 
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 2014 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilen Gelir Vergisi beyanları sonucunda Türkiye genelinde en çok vergi beyan eden ilk 100 mükellefi açıkladı.
 
Maliye Bakanlığı verilerine göre İstanbul 509 bin 885 mükellef ile en çok beyanname verilen il oldu. İstanbul'u, 138 bin 481 ile Ankara, 129 bin 317 ile İzmir takip etti.
 
Listenin ilk sırasında Şarık Tara yer alırken, ikinci sırada 29.753.089 TL ile M. Rahmi Koç yer aldı. Murat Ülker 6.934.468 TL'lik vergi tutarı ile 22. sırada yer alırken, Erman Ilıcak 6.376.165 TL ile 27. sırada yer aldı.
 
Aydın Doğan 5.294.043 TL ile 37. sırada yer alırken, Acun Ilıcalı 4.976.881 TL ile 44. sırada yer aldı. Cem Yılmaz 4.453.228 TL vergi ile 58. sırada, Ali Ağaoğlu ise 4.280.864 TL vergi ile 62. sırada yer aldı.
 
17 – 25 Aralığın ünlü simalarından iş adamı Rıza Sarraf’ın (Reza Zarrab) listede 56. sırada yer alması dikkat çekti.  Sarraf, tahakkuk edilen tutar cinsinden 4.47 milyon TL ile, ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın iki sıra üzerinde yer aldı. Cem Yılmaz 4.45 milyon TL ile 58. sırada yer aldı. Rıza Sarraf Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden “ihracat şampiyonu” ödülü almıştı.

KURUMLARDA İSE ZİRAAT BANKASI LİDER

Ziraat Bankası, ödediği 1 milyar 589 milyon 48 bin 906,49 lira ile geçen yıl en fazla kurumlar vergisi ödeyen kurum oldu. Gelir İdaresi Başkanlığı, 2014 Vergilendirme Dönemi Kurumlar Vergisi Türkiye geneli ilk 100 sıralamasını açıkladı. Buna göre, Ziraat Bankası, ödediği 1 milyar 589 milyon 48 bin 906,49 lira ile 2014 yılının kurumlar vergisi rekortmeni oldu.

Geçen yıl en fazla kurumlar vergisi ödeyenler listesinde, Ziraat Bankasının ardından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 milyar 461 milyon 674 bin 538,56 lira ile ikinci sırada yer alırken, Garanti Bankası 1 milyar 315 milyon 635 bin 211,18 lira ile üçüncü oldu.

En fazla kurumlar vergisi ödeyenler listesinin ilk 10 sırasında merkezi Ankara’da bulunan 3, İstanbul’da bulunan 7 kurum yer aldı.

RIZA SARRAF , CEM YILMAZ İLE YARIŞTI!

17 – 25 Aralığın ünlü simalarından iş adamı Rıza Sarraf’ın listede 56. sırada yer alması dikkat çekti. Sarraf, ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın iki sıra üzerinde yer aldı.

 
Vergi Rekortmenleri Listesi’nde 58. olan Cem Yılmaz’ın ağabeyi Can Yılmaz ilginç bir tweet attı. Can Yılmaz “2014 vergisinde Cem 58. olmuş, tebrik ederim. 20 bin lira eksikle ile Rıza Sarraf’a geçilmişiz, tüh be” dedi.
 
İşte Türkiye'nin en çok gelir vergisi ödeyen 100 ismi (*):imageimageimageimage
 
Rekortmen Şarık Tara'nın  başarılarla dolu hayatı
 
Şarık Tara, Türk iş dünyasının önemli figürlerinden. Eniştesi rahmetli Sadi Özçelik ile kurduğu Enka ise yurtdışında imza attığı sayısız projeyle Türkiye'nin az sayıdaki global şirketlerinden...
Halihazırda 30'dan fazla ülkede taahhüt işleri yapan Enka, çok sayıda yabancı ortakla, çok değişik pazar koşullarında çalışıyor. Binlerce mühendisi, Sibirya'dan Güney Afrika'ya dünyanın çeşitli yerlerinde otoyol, baraj, fabrika projelerinde görev yapıyor. Ama bu tablo, 54 yaşında şirketin yönetimini oğlu Sinan Tara'ya bırakan, tecrübeye değil yeniliğe inanan Şarık Tara için oldukça sıradan. Çünkü o, buna bir felsefe olarak bakıyor. "Bugün bir şirketin cirosunun en az yüzde 30'u, en fazla yüzde 70'i yurtdışından gelmeli" diye konuşuyor. Şarık Tara ilk yurtdışı işini, 1950'li yıllarda, Türkiye'de pasaport almayı bile bilmezken Almanya'da pazarlık yapıp Libya'da aldı. Dünyanın bugünkü kadar küçük olmadığı yıllarda, adını bile ilk kez duyduğu ülkelere gözü kapalı gitti, dev fabrikalar, otoyollar inşa etti. "Nasıl başardınız?" sorusuna çok düşünmeden basit bir yanıt veriyor: "Çok çalıştım, işimi iyi yaptım" diyor.

Çalışan kazanır!
Makedonya'nın başkenti Üsküp'te doğan Şarık Tara, Türkiye'ye 12 yaşında gelmiş. O günleri, "Üsküp'te hali vakti yerinde zengin bir ailenin çocuğuyken Türkiye'ye gelince çok sıkıntı çektik. Hem okuyup hem çalıştık. Ama sıkıntımızı dışarıya hiç belli etmedik" diye anlatıyor. 1951 yılında İTÜ'den mezun olan Tara, iyi bir mühendis olmasını da 8 yıl boyunca okuldan kalan tüm zamanlarda çalışmış olmasına bağlıyor: "Üniversitedeyken yazın 4 ay şantiyede, şubat tatilinde de ofiste çalışırdım. Üniversiteden, işin pratiğinin büyük bir kısmını bilerek mezun oldum." Tara Enka'yı, mezuniyetinden sonra okul arkadaşı olan eniştesi rahmetli Sadi Özçelik ile birlikte kurdu. Enka'yı kurduktan sonra 10 yıl çok sıkı çalıştıklarını anlatıyor ve ekliyor: "24 saat aralıksız çalışırdık. 48 saat, hatta bir defa 72 saat çalıştığımız oldu, beni kumlar üzerinde bulmuşlar. 10 yılda 4 gün hariç tatilimiz olmadı." İlk yıllarda pek çok zor işin üstesinden gelen ikili, çalışmalarının karşılığını Enka'nın hızlı yükselişiyle almış. Tara, "Enka 60'lı yıllarda çok meşhur bir şirket oldu. Çok büyük fabrikalar yapmaya başladık. Good-year'ın, Uniroyal'ın fabrikalarını yaptık."

İlk iş Libya'da
Şirketin dönüm noktası ise İstanbul Boğaz Köprüsü projesi ve çevre yolları işini alması olmuş. 3 viyadüğün inşaatı, ilk yabancı ortakla çalışmasının yolunu açmış. Tara, "Viyadük nasıl yapılır bilmediğimiz için yabancı ortağa ihtiyacımız oldu. Biz de Almanya'nın iyi bir firmasıyla ortaklık yaptık. Yabancılarla olan münasebetimiz burada başladı" diye anlatıyor.

1. köprü projesi çok zor bitmiş, Alman ortak memnun ayrılmamış. Ardından Gebze viyadükleri işi gelmiş. Bu iş için yeni bir ortak ararken Şarık Tara, o zamanlar onların lisansıyla Pimaş borularını ürettikleri Alman şirketten bir arkadaşından haber almış. Tara, 1970'deki bu gelişmeyi ve sonrasını söyle özetliyor: "Bana, 'Bir arkadaşım var senle görüşmek istiyor' dedi. Almanya'ya görüşmeye gittim. Arkadaşımın ofisinde küçük bir odada bugün dostum olan Bay Hager ile buluştuk. Libya'daki projelerini anlattı ve demir bağlama, beton dökme ve kalıp işlerini yapıp yapmayacağımı sordu. Yaparım dedim. Halbuki bırakın yurtdışında iş yapmayı, pasaport almasını bile bilmiyorduk. Oturduk pazarlık yaptık, hakikaten iyi fiyatlarla anlaştık ve Libya'daki işe başladık."

"Bay Joint Venture"
Enka, Libya'daki projeden iyi bir para kazandı ve zaman içinde taşeronluktan vazgeçti. Şarık Tara, o yıllarda en büyük sıkıntının teminat mektubu almak olduğunu anlatıyor: "Yabancılar, Türk bankalarının teminat mektuplarını kabul etmiyordu. Biz de ortaklık yapmaya başladık. Ama işin neredeyse tamamını biz yapıyorduk ama mektup nedeniyle ortaklığımız yüzde 30'da kalıyordu. Yine de memnunduk" diye konuşuyor. Enka büyüyüp yurtdışında rüştünü ispatladıkça pek çok sorun da ortadan kalkmış. Şarık Tara, bu dönemi şöyle anlatıyor: "Libya'daki ilk işimiz zannedersem 6-7 milyon Mark tutarında bir işti. Fakat sağlam işti, neredeyse yüzde 50 kazanıyorduk. Bir Alman bankasında paramız oldu. Havaya girdik. Çünkü o zamanlar yurtdışına çıkarken yanınıza çok az para alabilir ya da başkalarıyla transfer ettirir, sevmediğiniz işler yapmak zorunda kalırdınız."
Enka'nın yurtdışında başarılı olmasında Şarık Tara'nın sevilen, uyumlu bir insan olmasının da rolü büyük. "Biz hiç problem çıkarmayız, hep anlaşırız. Bazen de gözümüzü kapar kavga edeceğimize böyle daha iyi deriz" diyen işadamı, bu yaklaşımın ortaklık kurmada çok faydasını gördüğünü söylüyor ve ekliyor: "Çok ortaklık yaptık. Hatta bana bir ara Mr. Joint venture diyorlardı.   

 
 
Şeffaf Gazete.com
 

DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR