Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
KIBRIS'TA TİYATROYA SANSÜR SKANDALI
KIBRIS'TA  TİYATROYA SANSÜR SKANDALI
Türkiye'deki sansür dalgası,geçtiğimiz günlerde Türkiye ile KKTC hükümeti arasında ekonomik yardım karşılığı imzalanan protokol sonrası KKTC ye ulaştı.Skandal Sansür kararı hakkında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı başta olamak üzere ülkenin her kesiminden tepki yükseldi.
17 Ağustos 2019, 19:14
 
 
Türkiye'deki sansür dalgası,geçtiğimiz günlerde Türkiye ile KKTC hükümeti arasında ekonomik yardım karşılığı imzalanan protokol sonrası KKTC ye ulaştı.
 
Kuzey Kıbrıs'ın en önemli sanatçılarından Yaşar Ersoy’un Kıbrıs Türk Toplumunun sorunlarını mizah diliyle anlatan “Yangın Yerinde Kabare” oyunu, sakıncalı bulunarak Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nda sahnelenmesi yasaklandı.
 
Skandal karar hakkında başta KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı olmak üzere Başbakan Ersin Tatar,Başbakan Yardımcısı Dışişleri bakanı Kudret Özersay ,Ana muhalefet partisi CTP başkanı Tufan Erhürman, TDP başkanı Cemal Özyiğit  ,DP başkanı Serdar Denktaş konu ile ilgili açıklamalar yaptılar.
 
image
 
Tiyatro oyuncusu, yazar ve yönetmen Yaşar Ersoy’un 2019-2020 tiyatro sezonunda Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrosu’nda yönetmesi plananlanan  “Yangın Yerinde Kabare” oyunu, müdür Erdinç Akgür tarafından sansürlendi.
Yasaklama kararı Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürü olarak göreve henüz bir ay önce başlayan Erdinç Akgür ve “Edebi Kurul” tarafından alınması anlamlı bulunarak  Kıbrıs Türk Toplumunun sevdiği değerlerinden Yaşar Ersoy hakkındaki bu karar toplumda öfke yarattı.
 
Sansür kararı ile büyük tepki çeken Erdinç Akgür açıklama yaptı.
 
“Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Yasası’nın 3’üncü maddesine göre kuruluşumuzun amacı, ‘milli ve çağdaş doğrultuda’ görev yapmaktır. Ayrıca yine yasamızın, amir hükmüne göre, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları,  Kıbrıs Türk ulusal kültürünün çağdaş kültürler içinde gelişmesini sağlamakla yükümlüdür.
17 Temmuz 2019 tarihinde Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürlüğü görevine atandım. 
Edebi Kurul'da ben , bakanlık Müdürü Bünyamin Merhametsiz, Talim Terbiye Dairesi Müdürü Murat Aktuğ ile dramaturg olarak Türker Öztiğin ile görev yapıyoruz.
 
image
 
Bize daha önceki müdürlükten kalan programa göre, 15 Temmuz 2019 tarihinde Sayın Yaşar Ersoy’un oyunun başlaması gerektiği için, kendisinden hemen bize oyun metnini sunmasını istedim. Sayın Ersoy’a kendisinin yazdığı oyun metnini bize sunduktan sonra konuyu ilgili organlarda değerlendireceğimizi,  ' uygun görülmesi halinde ' oyunun sahnelenebileceğini söyledim.
 
5 Ağustos'ta Ersoy oyun metnini sundu.
Metni edebi kurulumuza sundum ve  görüşlerini aldım. Edebi Kurulumuz oyunu oynanmaya uygun bulmadı. Ben de Sayın Ersoy’u görüşmeye çağırdım ve oyunun sahnelenmeye uygun olnadığını kendisine bildirdim.Yaşar Ersoy’un oyunu bir sansüre tabi tutulmuş değildir, oynanması yasalara uygun bir şekilde edebi kurul tarafından uygun bulunmamıştır,diyerek toplumda büyük tepki çeken karar için bahane üretti..
 
image
 
Karar Kuzey Kıbrıs'ta infiale sebep oldu.
 
'' Sansür '' kararı hakkında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı başta olamak tüm siyasi liderler ve bir çok sivil toplum kuruluşu açıklama yaptılar. Sansür kararına tek destek KKTC Başbakanı Ersin Tatar'dan gelmesi dikkat çekti..
 
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, '' Yaşar Ersoy’un 'Yangın Yerinde Kabare ' oyununun sakıncalı bulunarak yasaklanmasını, toplumumuz hak etmiyor”
 
“Tiyatroyu anlatan çok sözler var elbette. Bir tanesi de ‘Tiyatro toplum kültürünün aynasıdır’ der. Sahnede canlandırılanlar topluma tutulan ayna gibidir. Çoğu kez orada kendimizi buluruz; toplumsal gerçekliğimizle yüzleşiriz. Yaşar Ersoy ömrünün 50 yılını adadığı tiyatroda bu toplumsal yüzleşmeye katkıda bulunan değerli bir sanatçımız. Bu yüzleşmeden pek mutlu olmasak da toplumsal gelişmenin başka yolu yok. Bu kez ayna daha oyun sahnelenmeden yüzümüze tutuldu.
 
image
 
Bir çok kişi gibi bana 40 yıl öncesine mi döndük?’ sorusunu sordu. 
40 yıl önce beğenilmeyen bir oyun oynadılar diye sokağa atılan sanatçılar... Beğenilmeyen başka bir oyun için verilmeyen AKM sahnesi... Bunlar geride kaldı diye düşünüyorduk. Sayın Başbakan görevi devraldığı ilk gün ‘41. Hükümetiz… 41 kere maşallah...’ demişti. 41. Hükümetin bizi 40 yıl geriye götürmesini kabul edemeyiz. Toplumumuz bunu hak etmiyor.”dedi.
 
image
 
Sansür kararına tek destek KKTC Başbakanı Ersin Tatar'dan geldi.
'' İfade özgürlüğü adına siz orada her istediğinizi çıkıp da yapamazsınız ''.
 
“Tiyatro sansürü konusunda sözleşmeli olarak alınan birtakım oyuncular, Yaşar Ersoy bir oyun üzerine çalışıyorlardı. Eğitim Bakanına bağlı olduğu için onun da bir görüşü olduğunu düşünüyorum ve bilgi istedim henüz bu bilgi bana henüz ulaşmadı.
Eleştirmek için bu kadar hızlı davranmak ne kadar doğru emin değilim,diyen Başbakan Tatar ,KKTC demokratik bir ülkedir ve her türlü görüş farklı mecralardan ifade ediliyor.
Özgür bir ortamdayız ve bu kadar abartıp, meseleyi başka yere çekmek işi başka mecralara çekmektir diye geliyor bana,dedi ve devam etti..
 
Amaç ortamı daha da germek midir?
Burada hiç kimsenin ifade özgürlüğü sıkıntısı yoktur. Bu tiyatro olayını başka yere çekmeye gerek yoktur. Devlette sözleşmeli bir yazarsın ve devlet adına oynanacaksa herhalde devlet de içeriğine bakar ve görüşünü söyler. Bundan daha normal bir şey olamaz. İfade özgürlüğü adına siz orada her istediğinizi çıkıp da yapamazsınız,diyerek sansür kararına olan desteğini göstermiş oldu.
 
image
 
Halkın Partisi lideri Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay,  “Yaşar Ersoy’un oyununa sansür” iddiaları üzerine iktidar ortağı Başbakan  Ersin Tatar'ın aksine kararı eleştiren açıklamalarda bulundu.
Özersay, Milli Eğitim ve Kültür Bakanın sanatçılarla bir araya geleceğini ardından Edebi Kurul’un kararının gerekçesini görüp  konunun takipçisi olacağını söyledi.
“Eleştiri tiyatronun doğasında var, bundan rahatsız olunmaz, olunmamalıdır. Ama bazen zaten tiyatro birilerini rahatsız etmek için, rahatını kaçırmak için, kendi kendini sorgulamayı başlatmak için özellikle dürter.
 
Bunu içselleştirmeliyiz ve demokrasi kültürü  bu şekilde gelişir.
Öte yandan tiyatroda bir sezonda hangi oyunun ya da oyunların oynanacağını tiyatronun sanat yönetmeni ve sanatçılarından oluşan bir kurul ya da en azından sanatçıların ağırlıklı olarak temsil edildiği bir kurul belirlemelidir. 
Devlet Tiyatroları’nın mevcut yasası sanatçıların belirleyeceği oyunu esasen Bakanlık temsilcilerinin temsil edildiği kurulun reddetmesini mümkün kılarak sanatçının tercihini fiilen devre dışı bırakabiliyor maalesef. Bu, tiyatro açısından çağdaş bir yapı değil.
‘Devlet tiyatrosu’ ya da ‘devletin tiyatrosu’ anlayışı kendi içinde bir paradoksu da barındırıyor maalesef,diyerek iktidar ortağı olduğu UBP Genel Başkanı Başbakan Ersin Tatar'ın tam aksine bir tavır alması dikkat çekiciydi. 
 
image
 
YAŞAR ERSOY'DAN KIBRIS TÜRK TOPLUMUNA '' SANSÜRE TEPKİ KOYALIM ''
 
Yaşar Ersoy konu ile ilgili Kıbrıs basınına çok sert  açıklama yaptı. 
Kuzey Kıbrıs’ta  yaşamın bütün alanları çürür ve kirlenirlen; aşırı milliyetçi, gerici, dinci ve yobaz anlayışın istilası sürerken; vitrin demokrasisine ve “mış” gibi özgürlüklere bile  tahammülü olmayan UBP-HP işbirlikçi hükümeti “kraldan daha kralcı” bir tutumla sanata, düşünceye sansür ve yasak uygulamaktadır.
Bunun son örneği Eğitim ve Kültür Bakanlığı Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrosu’nda yaşanır.
UBP-HP hükümeti ve onun üçlü kararname ile müdür olarak atadığı partili bürokratları ile sansürcü ve yasakçı uygulama yeniden hortlatılır.
UBP’den 2018’de Akdoğan Belediye Başkan adayı olmuş ve seçim kaybetmiş ilkokul öğretmeni Erdinç Akgür müdür olarak atanır.
 
image
 
Sanatçılardan oluşan “Repertuvar Kurulu” lağvedilir.
 
Kurul yerine Bakan’ın atayacağı “Edebi Komite”nin  onaylayacağı oyunların sahneleneceği, müdür tarafından belirtilir. Yangın Yerinde Kabare” oyunu ise sakıncalı bulunarak yasaklanır.
Müdür Erdinç Akgür tarafından da yönetmen olarak şahsıma “Kimseyi eleştirmeyen, rahatsız ve tedirgin etmeyen bir oyun” sahnelemem önerilir. Ancak sanatın özgürlükçü ilkesine ve evrensel değerlerine vurgu yaparak bu yasakçı ve etik dışı teklifi reddettiğimi bildiririm.
UBP-HP hükümetinin ve partili müdürünün statükocu iki özelliğinin altını çizmek isterim; biri sanata ve düşünceye sansürcü ve yasakçı faşizan tavrı, diğeri ise ısmarlama sanat istemesi ile ahlak dışı teklifidir.
 
image
 
Sanatın Özgür ve Eleştirel yapısından korkarlar
Sanatla ve tiyatroyla hiçbir ilgilisi, bilgisi ve liyakatı olmayan siyasetçi ve bürokrat eli ile sanata karışma, müdahale etme, sansürleme ve yasaklama anlayışı, UBP-HP hükümeti ile geri döner. Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrosu’nda 1970’lerden beri devam eden bu sorun yeniden yaşanır.Tarih boyunca sanatta özgürlük, toplumsallık gibi kavramlardan haberi olmayan, sanatın evrensel normlarını, disiplinlerini, estetik ve etik değerlerini bilmiyen, çağdaş, özgürlükçü ve demokratik eleştirel düşünceden payını almayan siyatçiler ve bürokratlar, korktukları için her zaman yasak ve sansüre başvururlar.
 
image
 
UBP-HP hükümeti sanatın özgürlüğünden, eleştirel bakışından ve aydınlığından korktuklarını için yasak ve sansür uygularlar.
 
 Yangın Yerinde Kabare” oyunu kabare türünde ironi, taşla, yergi, hiciv ve gülmece unsurları ile toplumsal olaylara eleştirel bir bakış açıcı sunar. Ülkenin bir yangın yerine döndüğünü; bu yangının ekonomide, siyasette, doğada, mutfakta ve yürekte alev alev yandığını, Devlet Tiyatrosu’nun da bu ülkede 20 yıldan beri bir yangın yeri olarak atıl durumda barakıldığını  mizahla yansıtır.
 
image
 
Sanat, özgürlüğün en güzel ifade şeklidir
Mayakovski’nin “Taşlama ve Yerginin bittiği yerde demoktasi de biter” sözünü hatırlatarak  bu sansür ve yasaklama olayı ile Kuzey Kıbrıs’ta demokrasinin olmadığı yüzümüze bir kez daha tokat gibi vurulur.
Tiyatro ömrümün 50 yılında sansür ve yasakla çok karşılaştım. Her defasında da bedel ödeyerek bu anlayışa karşı çıktım ve sanatın, düşüncenin özgürlüğünü savundum.Çünkü sanat, özgürlüğün en güzel şeklidir. Sanatın en önemli özelliği hiç bir otoriteye hizmet etmemesidir. 
 
Sanatın evrensel gücü onu sınırlamaya çalışan her türlü politikadan çok daha güçlüdür.
Sanat en genel anlamda hayatta var olmuş ve olabilecek herşeyin tanığı ve bu tanıklığın estetik anlatımıdır.  Sanatçı çağına tanıklık ederken, özgürlüğünü ve etkinliğini kontrol altına almaya çalışan sisteme, kendisine ve topluma dayatılan tüm yaptırımlara karşı mualif bir tavır sergilemesi doğası gereğidir.Sanata ve düşünceye konan sansür ve yasak karşısında susmak ise, statükonun yanında bir bukalemin gibi durmak ve ona hizmet etmektir.Bir sanatçı aydın sorumluluğu ile konuyu kamuoyu ile paylaşır, bu sansürcü ve yasakçı anlayışa karşı susmak yerine duyarlılık gösterip tepki koymaya çağrı yaparım,diyerek topluma mesaj verdi..
 
image
 
TİYATRODA SANSÜR KABULLENİLEMEZ  
 
CTP Genel Başkanı ve eski KKTC Başbakanı Tufan Erhürman, sanatçı Yaşar Ersoy'un oyununa getirilen sansür ve uyarı ile ilgili açıklama  yayımladı.
KKTC ana muhalefeti  Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, 'burada çok ciddi bir zihniyet, demokrasi anlayışı ve sanata bakış sorunu var' ifadelerini kullandı ve Yaşar Ersoy’un “Yangın Yerine Kabare” isimli oyununa ilişkin yapılan sansürle ilgili olarak kınadı.Böyle bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değil” 
Erhürman “Bir tiyatro oyununun 'sakıncalı' bulunması... Bu yetmezmiş gibi Yaşar Ersoy'a 'kimseyi eleştirmeyen, rahatsız ve tedirgin etmeyen bir oyun' sahnelemesinin önerilmesi... Oyunun içeriğini elbette ki bilmiyoruz ama ondan bağımsız olarak burada çok ciddi bir zihniyet, demokrasi anlayışı ve sanata bakış sorunu var... Böyle bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değil...'dedi. 
 
image
 
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Raif Rauf Denktaş'ın oğlu olan , KKTC'nin en önemli siyasi kimliklerinden Demokrat Parti genel başkanı Serdar Denktaş '' Sansür '' olayına babası Rauf Denktaş ile yaşadığı bir anısını anlatarak , sanatçı Yaşar Ersoy'a destek verdi.
 
“Yıl bin dokuz yüz fi. Babam Raif ve ben tiyatrodayız. Demokratik yaşantımız henüz bugünkü kadar özgür değil. Buna rağmen anlıyorum ki hoşgörü kültürümüz bugünden çok daha yüksek. Oyunun adını hatırlamıyorum. Yaşar Ersoy sahnede. Ve oyunun bir bölümünde ” Raif oğlu Rauf, Rauf oğlu Raif, Raif oğlu yine Rauf hiç sonu yok mu diye bir replik geliyor sahneye..Babam gülerek ” vay deyyus” diyerek alkışlıyor. Oyun bitiyor ve ayakta alkışlayarak ayrılıyoruz..
Aradan yıllar geçmiş…
Demokrasimiz gelişmiş ama Yaşar Ersoy’un Bakanlık tarafından gelen istek üzerine emek vererek yazdığı bir oyun bir hükümet döneminde onaylanırken yeni hükümet döneminde red ediliyor. Neden böyle diye düşünüyor insan.. Benim aklıma tek bir neden geliyor.Her konuşmasında çoğumuzu kahkahalara boğan bir Başbakanımız varken ondan daha komik ama ayni zamanda düşündürücü olacağına inandığım bir oyun sahnelenemez.Oyunun içeriğini okumadım. Sahnelendiğinde mutlaka izleyeceğim.”
 
Şeffaf Gazete.com

DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR