Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
KIBRIS'TA MÜZAKERELER BAŞLAYACAK MI ?
KIBRIS'TA MÜZAKERELER BAŞLAYACAK MI ?
Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerin yeniden başlaması ve başarıyla sonuçlanması yönünde her türlü barış süreci için temel koşulun korkutma ve tehdit olmadan, müzakerelerin yeniden başlamasına yardımcı olacak olumlu havanın yaratılması olduğunu vurguladı.
24 Eylül 2020, 21:13
 
75. BM Genel Kurulunu Zirvesi'nde konuşan Kıbrıs Rum kesimi Lideri Nikos Anastasiadis, "barışçıl müzakerelerin, 25 Kasım 2019’da Genel Sekreter ve Kıbrıs Türk liderinin de karşılıklı anlaşmaya vardıkları temelde yeniden başlamasına bağlı olmaya devam ediyoruz” dedi.
 
Türkiye’nin bir dizi kışkırtıcı eylemde bulunduğunu iddia eden Anastasiadis, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’ine, Türk ordusu kontrolü altında bulunan Maraş’ın tehditlerle yerleşime açılmasının gündeme geldiğini ve tüm bu eylemlerin uluslararası hukuk ve BM Güvenlik Konseyinin Deniz hukukuyla bağlantılı kararlarına karşı olduğunu kaydetti.    
 
BM Genel Sekreterinin müzakerelerin yeniden başlaması yönündeki son açıklamasına Türkiye’nin olumlu yanıt vereceğine Dışişleri Bakanı aracılığıyla amacın iki devletli bir konfederasyon temelinde çözüm olduğunun açıklanmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
 
Anastasiadis’in açıklamaları şöyle:
 
"Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Güvenlik Konseyinde yaptığı son açıklamalarından duyduğum üzüntü çok büyük. Ne yazık ki, Erdoğan tarihi gerçekleri göz ardı ederek Doğu Akdeniz’deki gerginliğin Yunanlı ve Kıbrıslı Rumların üstlendikleri tek taraflı eylemlerden kaynaklandığını söylüyor.
 
Bir ülkenin Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi kararlarını tekrar ve tekrar sorgulamasını beklemiyordum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ülkemizin yasa dışı istilasının 37. Yıl dönümünde şunları söylemiş ve Doğu Akdeniz’deki gerginliğin arkasında galip her şeyi alır düşüncesine sahip olan ülkelerin bulunduğu sonucuna varmıştı.
 
Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, hidrokarbondan elde edilecek gelirle ilgili Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını güvence altına alan bir Ulusal Fon kurduğunu görmezden geliyor.Türkiye, hidrokarbondan elde edilecek gelirden, kurucu devletlerin nüfus oranına göre Kıbrıs Türk toplumunun yararına olacak bir bağlayıcı hesabın açılmasını kabul etmiyor.
 
Eğer Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB içindeki egemenlik haklarını tanırsa o zaman söz konusu gelirler Kıbrıs sorununa çözüm bulunmadan önce bile Kıbrıslı Türklerin yararına olacak şekilde serbest bırakılabilecek.
 
Eğer Sayın Erdoğan söylediklerine inanıyorsa ve eğer Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı eylemlerinin Uluslararası Hukuka uygun olduğuna inanıyorsa, o zaman samimi bir diyalog önerimizi ya da konunun Uluslararası Mahkemeye yönlendirilmesini kabul etmiyor demek mi? Uluslararası hukuk tek taraflı veya başkalarının taleplerine göre uygulanamaz. Aramızdaki farkların uluslararası yasalara göre çözülmesi herkesin yararına olmaz mı?”
 
Anastasiadis, verimli bir diyaloğa katılma ve aradaki sorunların Uluslararası Mahkeme kararlarına göre çözülmesi teklifini yeniden dile getirdi.
 
Anastasiadis, birine sorumluluk yükleme oyununun her zaman sorunların çözülmemesinden sorumlu olan tarafça ortaya atıldığını, Erdoğan’ın 'çözümsüzlük önündeki tek engel değişmez, adil olmayan ve şımarık tutumuyla Rum tarafıdır' diyerek Kıbrıs Rum tarafını suçlayarak tam olarak bunu yapmaya çalıştığını belirtti.

DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR