Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
SANSÜRCÜ DIGITURK'E BÜYÜK TEPKİ
SANSÜRCÜ DIGITURK'E BÜYÜK TEPKİ
Digiturk yayın platformundan Samanyolu, Bugün, Samanyolu Haber, Kanaltürk, Irmak, Mehtap ve Yumurcak televizyonlarının çıkarılması siyasilerden de tepki görüyor.
8 Ekim 2015, 14:40

 

Digiturk yayın platformundan Samanyolu, Bugün, Samanyolu Haber, Kanaltürk, Irmak, Mehtap ve Yumurcak televizyonlarının çıkarılması siyasilerden de tepki görüyor.

Birçok milletvekili aboneliklerini iptal ederken, kullanıcıları daDigitürk'ten ayrılmaya davet etti.

CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ VE ADAYI Aytun Çıray: BASİT BİRsansür GİRİŞİMİ DEĞİL

İzmirliler aracılığıyla Türkiye'deki bütün Digitürk kullanıcılarına çağrıda bulunan ve abonelik sözleşmelerini feshetmelerini isteyen Çıray, şöyle konuştu:

‘Basit bir sansür girişimi değil'

Saray sakini, kukla iktidarı vasıtasıyla medya operasyonlarını sürdürmektedir. Bu operasyonların sonuncusu Samanyolu, Bugün televizyonu, Samanyolu Haber, Kanaltürk, Irmak TV, Mehtap TV ve Yumurcak TV'nin Digiturk yayın platformundan çıkarılmasıdır. Bu operasyon, basit bir sansür girişimi değildir. Çok daha vahim, daha korkunç ve endişe verici bir basın darbesidir. Darbe, Türk insanının haber alma ve iletişim özgürlüğüne indirilmiştir. Bu darbenin zamanlaması ve şekli, saray sakininin despot otokrasisini sürdürmek için artık göze alamayacağı hiçbir zorbalık türü kalmadığını ortaya koyması bakımından uyarıcıdır.

‘Yayın Karartmaya Razı Olmadığınızı Gösterin'

Görmeyen gözler için son ışık, işitmeyen kulaklar için son ses gibidir. 1 Kasım'ın bir hukuka, demokrasiye ve özgürlüğe dönüş için yegane şansımız olduğunu gösteren ibretlik bir hadisedir. Bu hakkımızı, sözde bir yargıç kararına uyma bahanesiyle çiğneyen Digiturk'e tepkimizi hemen gösterelim. Digiturk'ün, yaptığı sözleşmelere aykırı olarak sözde gerekçelerle, saray despotunun arzularına göre yayın karartması uygulamasına kesinlikle razı olmayacağımızı gösterelim. İzmir medeniyetine yakışan tepkiyi göstereceğimizden hiç şüphem yok.

CHP'Lİ BERBEROĞLU: OPERATÖRLER, DİJİTAL PLATFORMLAR, KENDİLERİNİ HAKİM, SAVCI YERİNE KOYUYOR

Bugün yandaş medya hak etmediği ölçüde ilanla ödüllendiriliyor. Hak etmediği bir akreditasyon sistemi ile habere sadece onların ulaşması yönünde bir girişimde bulunuluyor. Fakat onlar haberden özellikle kaçtıkları için memleket habersiz kalıyor. Şimdi ikinci faza geçtik. Benim gördüğüm kadarıyla özel şirketler bankalar, operatörler, dijital platformlar, kendilerini hakim, savcı, jüri yerine koyarak kararlar veriyor. Ve medya üzerinde ayrıma gidiyor. Bu kabul edilebilir bir konu değil. Bu ülkenin kanunları var. Halkın da habere ulaşma özgürlüğü var. İstediği kanalı seyretme, istediği gazeteyi okuma hakkı var. Bunun önüne çıkarılacak bütün engeller çiğneyip geçilmelidir.

ESKİ KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY: 24 SAAT İÇİNDE VAZGEÇMEZLERSE ÜYELİĞİMİ SONLANDIRACAĞIM

Seçime giderken muhalif meydanın sesini kısmak için her yol deneniyor. Digitürk'ten muhalif kanalları çıkarmak bunun yeni bir örneği.  Savcılık karar değil, talep makamıdır. Digitürk'le ilgili Savcılık yazısı ve bu yazıya uyarak Digitürk'ün yaptığı uygulama hukuka aykırıdır. Digitürk'ü arayıp 24 saat içinde bu hukuksuzluktan vazgeçmedikleri takdirde üyeliğimi sonlandırdığımı bildirdim. Kanalların Digitürk'le sözleşmesi var. Yayından çıkarmak tazminat gerektirir. O yüzden, usulsüz Savcılık yazısı gerekçe yapılmak isteniyor.

MUSTAFA KAMALAK: İKTİDARIN PİSLİKLERİNİ KAMUOYU NEREDEN ÖĞRENECEĞİZ?

Bu özgürlük başkalarının hakkına tecavüz şeklinde algılanmamalı. Çünkü her şeyin olduğu gibi bireysel özgürlüklerin de bir sınırı var. Türkiye ve dünyada en fazla özgür olması gereken kurumların başında medya gelir. Basın alabildiğine özgür olmalı. Niye? Biz bunu Esad'a da söyledik. Çünkü başta bir iktidar var. Basın özgür olmazsa iktidarın hele hele demokratik sistemin tam olarak gelişmemiş olduğu ülkelerde iktidarın yolsuzluklarını çok af edersiniz pisliklerini kamuoyu nereden öğrenecek. Hiçbir yerden. İşte bu yolsuzlukları kirli işleri ortaya çıkaracak olan basındır. O münasebetle basına yapılan baskıları, haksızlıkları asla kabul etmiyoruz. Sanıyorum Ahmet Hakan'a yapılan saldırıya en ciddi eleştiriyi bizler yaptık.

DSP LİDERİ MASUM TÜRKER: PLANLI BİR OPERASYON

Görünüşte yapılan bu uygulamalar ilk önce Tivibu ardından Digiturk'te yaşandı. Görüntü her ne kadar yalnız Hizmet Hareketi'ne yakın yayın gruplarıyla ilgiliyse de aslında bu yarın bir gün iktidara destek vermeyen bütün kanallara gelebilir. Aslında Türkiye'de yalnız basın özgürlüğü değil serbest girişim özgürlüğü de ihlal edilmiş durumda. Bu iki platformun temel yapısı devletin kontrolünde olmasıdır. Bu yönüyle baktığımız zaman Türkiye'de bu konuda yapılan işlemeleri savcılığın başvurması doğru değil. Çünkü bu yayınlarda savcılığın bahane ettikleri gibi 'Anayasal düzene karşı işlenen suçlar' adı altında yürüttükleri bu olgu varsa ilgili yayınlar hakkında soruşturmanın bugüne kadar açılması gerekiyordu. Böyle bir soruşturmada açılmadığına göre seçime doğru giderken planlı bir operasyondur. Hem medya özgürlüğüne hem de teşebbüs girişim özgürlüğüne aykırı bir davranış olarak görüyorum.

CHP'Lİ TUR YILDIZ BİÇER: BİR ÇOCUK KANALI DAHİ İKTİDARI KORKUTUYOR

Sürekli kapanan perdeler, kapanan kapılar nereye kadar bu diktatörlük, nereye kadar bu baskı rejimi dedirtiyor adeta bize. İronik olan, komik olan, trajikomik olan durum, bu kanallardan birisinin de çocuk kanalı olması. Gerçekten Yumurcak TV gibi bir çocuk kanalının, yalnızca çocukların izlediği bir kanalın iktidarı korkutuyor olması, bundan dahi endişe duyuyor olmasını bir kere daha düşünmemiz gerekiyor. Bunu yasaklayan, sansürleyen beyinlerin sağlık açısından, dünyaya bakışları açısından nereye kadar kapatarak, korkutarak, sindirerek nereye varmaya çalıştıklarını bir kere daha düşünmemiz gerekiyor.

MHP ESKİ MİLLETVEKİLİ LÜTFÜ TÜRKKAN: BÜYÜK HİZMET!

Yumurcak TV'nin Digitürk'ten çıkarılmasından daha büyük bir hizmet olmaz bu ülkeye. Fed'in faiz artırımından bile önemli bu.

LİBERAL DEMOKRAT PARTİ (LDP) GENEL BAŞKANI CEM TOKER: ORTAÇAĞ ZİHNİYETİ

Gazeteye, köşe yazarına, televizyonlara sansür demek Ortaçağ zihniyetinin devamı demek. Televizyon engellemek, köşe yazarlarını kapının önüne koymak, medya patronlarını sindirmek, faşistlerin kitap toplayıp yakmasının Yeniçağa ayak uydurulmuş versiyonudur. Bu tam bir Ortaçağ kafası. Kitap yakmaktan farklı bir şey değil. Milletin, bilhassa seçimden önce demokrasilerde bilgiye erişim özgürlüğünü sınırlamak, elinden almaktan başka bir şey değil. Benim tavsiyem bütün dünyada her baskıcı, despot rejimde bu böyle olmuştur.


DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR