Fiyatı üç kat artan zeytinyağında hileli satış patlaması yaşanıyor.

Litresi 30 lirayı bulan zeytinyağına, daha çok 2,5 liralık pamuk yağı ve benzeri ürünler karıştırılarak piyasaya sürülüyor. Son açıklanan tağşiş listesinin yüzde 80'ini zeytinyağı firmaları oluşturdu. Markaların da hileye karışması, gıda güvenliğindeki tehlikeyi gözler önüne seriyor.

Hileli üretim yapan firmaların kamuoyuna teşhir edilmesine rağmen gıdada sahtekârlık önlenemiyor. En fazla sahtecilik yapılan ürünlerin başında, son iki yılda fiyatı üçe katlanan Zeytinyağı geliyor. Rekolte düşüşüne bağlı olarak fiyatı 30 lirayı bulan zeytinyağında, tağşiş (karışım) patlaması yaşanıyor. Kamuoyuna teşhir edilen Hileli ürün listesi de bunu doğruluyor. Son açıklanan tağşiş listesinin yüzde 80'ini zeytinyağı firmaları oluşturuyor. Bunlar arasında bazı tanınmış markaların da bulunması ve ürünlerinin zincir marketlerde satılması ise sahtekârlığın geldiği boyutu gözler önüne seriyor. Litresi 30 lirayı bulan zeytinyağına, daha çok 2,5 liralık pamuk yağı ve benzeri ucuz ürünler karıştırılarak piyasaya sürülüyor. Sektör temsilcilerinden elde edilen bilgiye göre karışımda yüzde 300'lere varan artış yaşanıyor. Her dört tahlilden birinde tağşiş çıkıyor. Kesilen cezalara rağmen birçok firma sahtecilikte ısrar ediyor. 14 bin 649 lira olan para cezasını ödeyen bazı firmalar, başka isimler altında sahtekârlığa devam ediyor. Yakalananlar arasında, 18 kez tağşiş yaptığı tespit edilen firmalar da bulunuyor. Sektör temsilcileri, bu durumun yaptırım ve cezaların yetersiz olmasından kaynaklandığını belirterek, tağşişin nitelikli dolandırıcılık kapsamına alınmasını ve sahtecilik yapan firmaların üretimden men edilmesini istiyor.

‘HİLE YAPANLAR ÜRETİMDEN MEN EDİLMEli'

Son dönemlerde tağşişin, sektörün en büyük sıkıntısı haline geldiğine dikkat çeken Tariş Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Çetin, “Tağşiş, zeytinyağını ciddi tehdit eder hale geldi. Türkiye dünya ikinciliği hedefi koydu ve bu doğrultuda ciddi yatırımlar yapıldı. Bu kadar yatırımlar, sahtekârlara zemin hazırlamak için mi yapıldı? Bunların sahadan temizlenmesi gerekiyor.” dedi. Cezaların caydırıcı olmadığını savunan Çetin, şunları kaydetti: “Bakanlık bunları teşhir ediyor ama denetimlerde, hemen hemen aynı firmalar yine yakalanıyor. Bazıları, bakanlığın açıkladığı listenin müdavimi haline geldi. Sürekli yakalanıyor ama yüzü bile kızarmıyor. Milyonlarca lira kazanıyorlar, yakalanınca 14 bin 649 lira ceza ödeyip yine devam ediyor. Bunlara artık ceza yetmiyor, teşhir de ürkütmüyor. Bu sahtekârların üretimden men edilmesi lazım.”

‘CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL, TAĞŞİŞ NİTELİKLİ SUÇ SAYILMALI'

Zeytinyağındaki sahteciliğin son dönemlerde artışa geçtiğini, bunun laboratuvar tahlilleriyle de ortaya çıktığını belirten Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Gürkan Renklidağ da cezalarla tağşişin önüne geçilemediğini, ciddi bir yaptırım uygulanması gerektiğini söyledi. Zeytinyağında tağşişin nitelikli suç sayılması ve sahte zeytinyağı satanların da bundan sorumlu olması gerektiğinin altını çizen Renklidağ, “Üreticiden 15-16 liraya alınan zeytinyağı, marketlerde 25-30 liradan satılıyor. Bu da fırsatçıların önünü açtı. Kilogramı 2,5 lira olan pamuk yağına zeytinyağı karıştırılarak, 12-15 liradan toptan satılıyor. Göz kararı ve tadımla anlaşılmadığından vatandaş, hileli zeytinyağını 25 liradan satın alıyor. Bu hilekârlığa hapis cezası yok, halbuki yapılan nitelikli dolandırıcılık. Yakalananlara, ürünün değeri kadar para cezası veriliyor. Bu caydırıcı olmuyor. Cezayı ödüyor, sonra üretmeye devam ediyor.” diye konuştu.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Ümmühan Tibet, son fiyat artışlarıyla tağşişte yüzde 300 gibi bir artış olduğunu söyledi. Tibet, “Deşifre olan kimi firmalar, isim değiştirip tekrar aynı şeyi yapıyor. Sektörden bunları arındırmak gerekiyor.” dedi.