Güzel ülkemiz için yazıyoruz - KADRİ GÜRSEL TAHLİYE OLDU Şeffaf Gazete
http://www.seffafgazete.com/haberler/mix/31119/kadri-gursel-tahliye-oldu

 

KADRİ GÜRSEL TAHLİYE OLDU
KADRİ GÜRSEL TAHLİYE OLDU
Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, Silivri Cezaevi'nden çıktı. Kadri Gürsel, tahliye sonrası Siliviri Cezaevi önünde şöyle dedi:"Bizi destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum, bize bir kez daha dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdiler. Bu kamuoyu bu sayede oluştu."
26 Eylül 2017, 08:41
 
Cumhuriyet Davası’nın 3. duruşmasına tahliye edilen Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, Silivri Cezaevi'nden çıktı.
 
Tahliye sonrasında açıklama yapan Gürsel, "Çok fazla sevinecek bir durum da yok. Haksız mesnetsiz suçlamalarla tutuklanan Cumhuriyet çalışanları söz konusu." diye konuştu.
 
image
 
Kadri Gürsel, tahliye sonrası Siliviri Cezaevi önünde şöyle dedi: LİNK TIKLA  https://www.youtube.com/watch?v=iu4WvUq0w84&t=19s
 
"Bizi destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum, bize bir kez daha dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdiler. Bu kamuoyu bu sayede oluştu. Geride bıraktığım dört arkadaşım adına da bunları size iletiyorum. Çok fazla sevinecek bir durum da yok. Haksız mesnetsiz suçlamalarla tutuklanan Cumhuriyet çalışanları söz konusu."
 
SAVCI TUTUKLULUKLARININ DEVAMINI İSTEDİ
 
Savcı, gerekçe ve nedenlerin henüz ortadan kalkmaması gerekçesiyle 5'i Cumhuriyet gazetesi çalışanı toplam 6 kişinin tutukluluklarının devamını istedi.
 
Star gazetesi ve Akşam gazetesi haberi sosyal medyadan "Cumhuriyet gazetesi davasında 6 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi" mesajıyla paylaştı. Mahkeme Başkanı, haberi gördükten sonra Star gazetesi hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
 
Aydın Engin mütalaaya "Biz üç kere aynı gazeteyi yapsak kapının önüne konurdur. Savcı üç defadır tıpatıp aynı mütalaayı veriyor!
Savcı 3 duruşmadır 'sanıkların kaçma şüphesi, delillerin karartılma tehlikesi' diyor o zaman kanıtlasın. Ben öyle düşünüyorum diye olmaz." sözleriyle itiraz etti.
 
Kadri Gürsel ise şunları söyledi: "28 Temmuz 2017 tarihli celsenin sonunda ara kararınızda benim tanıklar üzerinde baskı yapma ihtimalim tutukluluğa devamına gerekçe olan iki maddeden biriydi, 11 Eylül'de ise bu tek gerekçe olarak yer aldı. Bu 10,5 aydır süren tutukluluğumun 15 gün uzayarak 11 ayı bulmasına sebep veren haksız bir gerekçe.
 
Dinlenmiş olan tanıkların benimle ilgili herhangi bir hüküm vermeleri mümkün değildi. Çünkü onlardan yıllar sonra görev aldım. Bugün dinlenen tanıklar ifadelerinde benden bahsetmedi. Ne de benimle ilgili herhangi bir soru soruldu.
 
Alev Coşkun yazılarımı okuduğundan, TV'den haberdar olduğunu bu şekilde beni tanıdığını söylemiştir ki davayla alakası yoktur. Bu nedende tanıklara baskı yapma gerekçesi artık bir gerekçe olamaz.
 
Tutukluluğuma devam kararıma şerh koyan hakim İçdemir'in delillerin karartılmasının mümkün olmadığı görüşünün geçerli olduğunu düşünüyorum. 28 Temmuz'da tutuklamama devam olarak yer alan ByLock suçlaması 11 Eylül kararında yer almamıştır. Bu iddianın düştüğü kanısındayım Ben gözaltına alınıp tutuklandığımda 34 günlük yayın danışmanıydım. Beni bu sözde yardım suçlamasıyla ilişkilendirmek mümkün değil. Sadece 34 gün görev yapmış birisinin bu suçu işlemiş olamaz. Göreve geliş şekli başında tutukluluğum devamını gerektiren "kaçınılmaz bağ ve illiyet" ileri sürülemez. Beni hapiste tutmak için herhangi bir gerekçenizin kalmadığından hareketle sayın mahkemenizden önce tahliyemi istiyor, beraatimi rica ediyorum."
 
Ahmet Şık ise "Hiçbir talebim yoktur."
 
Emre İper "Raporu bekleyeceğiniz için ne desem boştur." ifadelerini kullandı.
 
Duruşmaya 22.30'a kadar ara verildi.
 
Ara öncesi konuşan Ahmet Şık: Ya sizin heyetinizden birisi, ya kalemden birisi bazı medya organlarına belge sunuyor. Ben gazeteciyim. Bana belge getirirlerse yazarım. Ben bu suç duyurusunu gazetelere yönelik değil, bu belge sızdıranlara yapılması gerektiğini söylüyor, dikkate almanızı istiyorum. Sabah gazetesine hiç soruşturma açıldı mı? Ben bunu merak ediyorum. Başka bir talebim yok.
 
image
 
KADRİ GÜRSEL'E TAHLİYE KARARI
 
Mahkeme, bir sonraki duruşmanın 31 Ekim 2017 tarihinde saat 9.30'da Çağlayan'da görülmesine karar verdi. Mahkeme Başkanı Star ve Akşam gazetesinin işgüzarlık yaparak, karar salondan çıkmadan savcı mütalaası deyip öngörüde bulunmasıyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
 
Mahkeme Başkanı Ahmet Kemal Aydoğdu'ya ilişkin "Ahmet Kemal Aydoğdu yönünden, Aydoğdu hakkında 'salih kod adlı mahrem imam olduğu, polis amirlerinden sorumlu olduğu iddiası var. Cumhuriyet ile ilişkilendirilen unsur bu değildir. Ahmet Kemal Aydoğdu ve Cumhuriyet yöneliminde belli hashtagleri Cumhuriyet'te haber olması nedeniyle ilişkilendirildi. 'Salih kod adlı mahrem imam olduğu, polis amirlerinden sorumlu olduğu iddiası' yönünden suç duyurusunda bulunduk." dedi.
 
Mahkeme Başkanı Emre İper'e ilişkin "Bilirkişi bizden talepte bulundu. Bu doğrultuda BTK'ya 2 müzekkere yazılmasına  karar verdik. İnternet trafikleri ve cihazların hangi hatlarda kullanıldığını BTK'dan istedik. Türkcell'den İper'in kullanığı hattın görüşme kayıtlarını ve data kayıtlarını istedik. Şişli'deki gayrimenkulle ilgili keşif neticesinde düzenlenecek raporu bekliyoruz." dedi.
 
Mahkeme başkanı, "Ankara'daki gayrimenkul içinse işlem sonuçlanmadı onu bekleyeceğiz. Sanıklara ait dijital iletişim verileriyle ilgili üniversitelerden heyet oluşturulup incelenmesini isteyeceğiz. Asliye Hukuk'taki dosyanın akıbetini sorduk. Mehmet Faraç'ın ihtarı, Can Dündar'ın yakalamasının infazın bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Mahkeme, Kadri Gürsel dışındaki tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. 
 
image
 
DAVA SONRASI AVUKATLARDAN AÇIKLAMA
 
Duruşma sonrasında Çağlayan Adliyesi önünde avukatlar adına açıklamayı Kemal Aytaç, Dışarıdaki Gazeteciler adına Ertuğrul Mavioğlu yaptı.
 
Ayrıca duruşmayı takip eden CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş ve Mahmut Tanal açıklamalarda bulundu.
 
Avukat Kemal Aytaç "Duruşma sonuçlandı. Her duruşmaya umudumuzu taşıyoruz ama her duruşmada bir sıkıntı yaşıyoruz. İnsanlar yarın şu soruyu soracaklar. Bu 7'si dışarıdaysa niye bu 4'ü içeride? Diğerlerinden farkı ne? İddia edilen ya da delil adı altında yapılan sahtekarlıklar dahil. Bugün bir diş daha söküldü. Kadri Gürsel için bugün tahliye kararı verildi. Peki Murat için, Akın için, Ahmet Şık için ne var? Şu iyi anlaşılmalıdır; Çağlayan'da görülen bir hukuk davası değildir.Bir siyasi intikam operasyonudur. Hukuk adına hiçbir arkadaşımızı yargılayacak bir delil yoktur. Hukuk adına bir rezalet yaşanıyor, bir cinayet işleniyor. Bu iktidarın yargı eliyle yaptığı gazeteci, avukat, muhalif olan herkesi susturma operasyonudur" dedi.