Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
GERÇEKTEN NADİRA'YA NE OLDU ?
 GERÇEKTEN NADİRA'YA NE OLDU ?
Nadira Kadirova’nın intihar olarak açıklanan ölümü, otopsi işlemleri ve olayda taciz gerekçesi olup olmadığı yönleriyle tartışılıyor,Twitter’da “Nadira’ya Ne Oldu?” sorusuyla kadın örgütleri, gazeteciler, sanatçılar, Ankara’daki olaya ilişkin yetkililerden aydınlatıcı açıklama yapılmasını talep ediyor.
30 Eylül 2019, 20:53
 
AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın başkentteki evinde yardımcı personel olarak yatılı görev yaptığı kaydedilen Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın intihar olarak açıklanan ölümü, otopsi işlemleri ve olayda taciz gerekçesi olup olmadığı yönleriyle tartışılıyor.
 
24 Eylül günü Kadirova’nın Ankara’da bir yıldır çalıştığı Ünal’ın evinde intihar ettiği haberi Türkiye gündemini meşgul ediyor.
 
Kadirova’nın ölümü, geçen hafta İstanbul’da meydana gelen deprem nedeniyle birkaç günlüğüne gündem maddeleri arasında yer alamadı. Ancak bugün Cumhuriyet’te yayımlanan haberin ardından, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaklaşımıyla maktul genç kadın Nadira Kadirova’ya iftira mı atılmak isteniyor?” sorusuyla gündeme oturdu.
 
Twitter’da “Nadira’ya Ne Oldu?” sorusuyla kadın örgütleri, gazeteciler, sanatçılar, Ankara’daki olaya ilişkin yetkililerden aydınlatıcı açıklama yapılmasını talep ediyor.
 
Ünal’ın 24 Eylül günü evinde tanıklık ettiği Kadirova’nın ölümü sonrasında sosyal medya hesapları aracılığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’deki (BM) konuşması gibi konularda paylaşımlar yapması da eleştiriliyor.
 
Olay, ilk önce Sözcü’nün haberiyle kamuoyu gündemine taşındı. Sözcü’nün haberine göre; 23 yaşındaki Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova, 24 Eylül’de AKP’li Şirin Ünal’ın da evde bulunduğu sırada milletvekiline ait tabancayla kalbinden vuruldu. Gazetede 25 Eylül’de yayımlanan bu haberde, ağabey Muhammed Ali Kadirova’nın kardeşi Nadira’nın ölümüyle ilgili şüphelerini aktaran ifadeleri de yer aldı. Ağabey Kadirova, jet hızıyla adli işlem yapılmasına dikkati çekerek, kardeşi Nadira’nın intihar etmesi için bir gerekçesi olmadığını ve hatta Türkiye’de üniversiteye gitmek istediğini anlattı.
 
image
 
Kadirova, “Kardeşimin intihar etmesini gerektirecek herhangi bir durum yoktu.
 
Önümüzdeki günler üniversite sınavı için kursa başlayacaktı. Bildiğimiz kadarıyla Nadira saat 08.48'de milletvekili Ünal'a ait tabancayla kalbine ateş etmiş. Bilkent Hastanesi'ne kaldırılan Nadira kurtarılamadı. Rapora göre 09.50'de ölüm gerçekleşmiş. Kardeşim 4 yıldır Türkiye'de yaşıyordu. Herhangi bir sorunu da yoktu. Bu intihar olayı bizi şaşırttı. Ayrıca Adli Tıp'taki işlemleri milletvekilinin devreye girmesiyle jet hızıyla tamamlandı. Bugün saat 22.00'da cenazesini uçakla ülkemize götüreceğiz” dedi.
 
Ağabey Kadirova’nın şaşkınlıkla karşıladığı ve milletvekili Ünal’ın silahıyla gerçekleştiği savunulan intihar konusunda gazetedeki haber üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün hemen yazılı açıklama yapması ve başlıkta olayı “intihar” olarak vurgulaması dikkat çekti. Müdürlükten “Çankaya ilçesinde meydana gelen intihar olayıyla ilgili basın açıklaması” başlığıyla yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:
 
“Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında 23 Eylül 2019 Pazartesi günü 21.00 sıralarında İstanbul Milletvekili Sayın Ş. Ü.’nün ikametinde meydana gelen intihar olayı ile ilgili olarak yapılan paylaşımlar ve yorumlar nedeniyle aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur: Söz konusu intihar olayı Sayın Milletvekilinin, eşi, kızı ve evin diğer yardımcısıyla birlikte ikametinde bulunduğu esnada meydana gelmiştir. Olayın gerçekleşmesine müteakip tüm iş ve işlemler Cumhuriyet Savcısı’nın gözetiminde ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Olay yerinde yapılan teknik ön incelemede intihar harici herhangi bir şüpheli durum müşahede edilmemiş, ayrıca Müntehire’nin odasında intihar eğiliminde olduğuna dair bulunan geçmiş tarihli notlar da dahil tüm bulgular soruşturma dosyasına eklenmiştir. Konuyla ilgili soruşturma Cumhuriyet Savcılığı tarafından çok yönlü olarak, detaylı ve titiz bir şekilde sürdürülmektedir.”
 
image
 
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün bu açıklaması kamuoyunu tatmin etmedi.
 
Özellikle Ünal’ın olaya ilişkin sessiz kalması ve Nadira Kadirova’nın arkadaşını bir gece öncesinde telefonla aradığında tacize uğradığı yönünde sözler sarf ettiği iddiası soru işaretlerini arttırdı.
 
Kadirova gibi Özbekistan vatandaşı Leyla Niyazova’nın, Ünal’ın genç kadına tacizde bulunmuş olabileceği yönündeki açıklamasına Cumhuriyet gazetesi yer verdi. Bu habere göre; Niyazova, “22 Eylül’ü 23 Eylül’e bağlayan gece beni aradı, iki saat konuştuk. Çok ağlıyordu. ‘Leyla, ben çok yoruldum, her şeyden bıktım’ dedi. Ne oldu diye sorduğumda ‘anlatamıyorum’ deyip ağlıyordu.
 
Ben kendimi öldüreceğim dedi. ‘Biri kötü mü davranıyor?’ diye sordum. ‘Sıkıldım’ dedi. 17 Eylül’de yanıma gelecekti. ‘Patronumun kızı izin vermedi’ dedi. ‘Garibanım’ diye her şey üzerime geliyor diye konuştu. Israrla ne olduğunu sorunca, ‘Bundan iki hafta önce odada yatıyordum. Patronum içeri girdi, kapıyı kilitledi ve arkama yattı, bana sarıldı’ dedi. 'Tecavüz mü etti’ dedim. ‘Yok dokunmadı’ dedi ama peşinden ağladı. ‘Hayallerim bozuldu, şimdi ben abimin yüzüne nasıl bakacağım’ diyordu. ‘Kimseye anlatma’ diye söz verdirdi. ‘Ben patronunum tabancısını buldum. Bir de kurşun sakladım, ayakkabımın içine’ dedi. Hayatında bir bıçak bile tutmamış. Böyle konuşunca şaka yapıyor sandım. Böyle bir şey yapacağını tahmin dahi etmedim. Öldüğü gün kursa başlaması gerekiyordu” diye konuştu. Bu arada Cumhuriyet’te açıklamaları yayımlanan Niyazova’nın ifadesine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün başvurmamış olduğu da ortaya çıktı.
 
Kadirova’nın cenazesi ise, 26 Eylül’de memleketi Özbekistan’da toprağa verildi.
 
Sadece Niyazova değil bir başka arkadaşı Nigar Abdurrahmanova’nın taciz iddialarını anlatmak istediği ancak olayla ilgili Emniyet mensupları tarafından Nadira’nın arkadaşlarına “İntihar olduğu çıkarsa vebal altına girersiniz” diye telkinde bulunduğu da yazıldı.
 
Savcılık aşamasında ölen kadına “fuhuş” suçlaması yapıldı
 
Bugün Cumhuriyet’te yayımlanan haber ile kamuoyunda soru işaretleri çoğaldı. Bu habere göre; Kadirova’nın ölümüne ilişkin soruşturmada onunla son konuşan arkadaşı tanık olarak dinlendi. Savcılık, tanık Leyla Niyazova’ya “Siz Nadira Kadirova’yı fuhuşa mı götürüp getiriyormuşsunuz” diye sorarak ölen Kadirova ile tanığı fuhuş yapmakla suçladı.
 
Bu iddiaya tepki gösteren Niyazova, böyle bir şey olmadığını kaydetti.
 
Niyazova, Kadirova’nın kendisiyle yaptığı son görüşmesinde Şirin Ünal’ın arkadan gelerek sarılması olayını anlattı. Savcılığın, tanığa “Hangi gazeteciler ile konuştunuz?” şeklinde sorması da dikkat çekti. Niyazova “Benim Nadira’yı fuhuşa teşvik ettiğim ya da fuhuş yapmasını kolaylaştırdığım iddiaları doğru değildir. Geçimimi Laleli’den aldığım tekstil ürünlerini Özbekistan’a göndererek sağlarım. Buna ilişkin kargo gönderim fişlerimi de gerekirse dosyaya sunabilirim. Nadira benim evimde hiç kalmadı” diye konuştu.
 
Savcılıkta tanık olarak dinlenen Nigar Abdurrahmanova’nın da “Polisler ‘hiçbir şey kesin değil. Bu işin sonunda vebal vardır’ tarzında şeyler söyledi. Hatta ‘ben dosyayı alıp inceleyeyim, siz yine ifade verebilirsiniz’ dedi. Muhammed Ali de ‘doğrudur, bu işte vebal var’ diyerek ikna oldu ve ifade vermekten vazgeçtik” dediği ortaya çıktı.
 
Bu haberle birlikte ölen genç kadına savcılık tarafından “fuhuş” suçlamasında bulunulduğu görüşü kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Sosyal medyada “Nadira’ya ne oldu?” sorusu gündem maddesine dönüştü.
 
Kadın örgütleri ve milletvekilleri araştırılmasını talep ediyor
 
Kadın Cinayetlerini Durduralım Platformu da, Nadira Kadirova’nın ölümünü sorgulayan kadın örgütlerinden birisi. Platform, “AKP MV Şirin Ünal’ın evinde intihar ettiği iddia edilen Nadire Kadirova’nın ölümü şüphelidir. Nadira’nın ailesi, Nadira’nın ölmeden önce ‘Konuşursam yer yerinden oynar, bu evi de kendimi de yakarım’ dediğini söyledi. Savcılık bu sorularla uğraşmak yerine Nadira’nın bu sözleri söylemesine sebep olan olayı aydınlatmak için çaba göstermelidir” çağrısı yaptı.
 
Platform Temsilcisi Ayşen Ece Kavas da, “İntihar olgusuna Emniyet karar verip yargıyı etkileme girişiminde bulundu. Bağımsız olmayan yargının handikapı burada gözüküyor” dedi.
 
CHP İstanbul Milletvekili Seda Kadıgil de konuyu TBMM gündemine taşıdı. “Adalet Bakanlığına ve soruşturma savcılarına çağrımdır; Soruşturmanın hakkıyla yürütülmesi toplum vicdanının zedelenmemesi için elzemdir. Hem o gencecik kadın için, hem de yargı ve meclisin itibarı için davanın takipçisi olacağım. Siz de olun” diyen Kadıgil, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Kadıgil, olayla ilgili yabancı ölüm vakalarında yapılması gerekli hukuki ve adli prosedürlerin takip edilmemiş olduğunu vurguladı.
 
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, “Bir kabile devletinden beter oldu ülke. MV’nin evinde, çalışanı ölü bulunuyor. Kendisi hakkında iddialar var. Çıkıp bir açıklama yapma gereği dahi duymuyor. Savcı tanıkları dinlemiyor, kadını yaftalıyor, adli tıp “işini” bir gecede bitirip naaşı gönderiyor. Nadira’ya ne oldu?” mesajını paylaştı.
 

DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR