Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
SAĞLIK NET.SİSTEMİNE TEPKİ
SAĞLIK NET.SİSTEMİNE TEPKİ
İzmir'den Cemil Tugay 1 Ağustos 2014 tarihinden bu yana Sağlık Bakanlı'ğının bireylerden izin almadan tüm hasta bilgilerimizi kayıt altına aldığı için kampanya başlattı.
23 Kasım 2014, 15:36

 

İzmir'den Cemil Tugay 1 Ağustos 2014 tarihinden bu yana Sağlık Bakanlı'ğının bireylerden izin almadan tüm hasta bilgilerimizi kayıt altına aldığı için kampanya başlattı.

Cemil'e katılıyorsan imzanla ona destek verebilir ve sosyal medyada paylaşabilirsin.

Sağlık kayıtlarımız ve hasta bilgilerimiz iznimiz olmadan toplanıyor, geleceğimize gölge düşüyor. 

Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan ve Türkiye’deki tüm sağlık kuruluşlarını kapsayan “Sağlık Net Veri Toplama Sistemi” 1 Ağustos tarihinden itibaren tüm hasta bilgilerimizi kişisel bilgilerimizle beraber iznimiz olmadan bir merkezde toplamaya başladı.  

 

Muayenehaneler dışında aklınıza gelebilecek tüm sağlık kuruluşlarında yani özel ve resmi tüm hastanelerde, üniversite hastanelerinde, polikliniklerde ve tıp merkezlerinde toplanan bu veriler günlük olarak bir merkeze aktarılıyor.

 

İsim, T.C kimlik numarası ve iletişim bilgilerimizle birlikte toplanan muayene bulguları, teşhisler, ve tedaviye yönelik yapılan tüm işlemler kayıt altına alınırken bunun hiç bir aşamasında hastaların izinleri alınmıyor. Aslında hiç kimse kayıtlarının bu şekilde toplandığından haberdar bile olmuyor.

Sağlık bakanlığı bu sistemi ulusal sağlık profilimizi ortaya koymak, hastalıkların dağılımını belirlemek ve geleceğe dair planlama yapmak için yaptığını söylüyor. Oysa bütün bunlar hastaların kimlik bilgileri olmadan da yapılabilir. Ama bu sistemde bilgilerin toplanış şekli, ulusal profil çıkarmaktan çok kişiye özel dosyalar oluşturuyor gibi görünüyor.  

Üstelik toplanan bilgilerle neler yapılabileceği de ayrı bir soru işareti. Sağlık Bakanlığı verileri toplayacağını ama bunları kullanırken kişisel bilgileri korumaya dikkat edeceğini söylüyor. Ama böyle bir kanun yok! Yani bakanlık, bilgilerimizi korumaya “dikkat edebilir” ama korumak zorunda değil. Anayasamızın 20. maddesi kişisel verilerin mahremiyetinin korunmasının zorunlu olduğunu ve bu korumanın nasıl olacağının bir yasa yapılarak belirleneceğini söylüyor.  Anayasa böyle diyor ama bahsi geçen yasa ortada yok. “Kişisel verileri koruma kanunu yasa tasarısı”defalarca gündeme gelmesine rağmen 10 yıldan uzun süredir bir türlü çıkarılamıyor. Yani bu yasa var olmadığı için bize özel bilgiler elden ele kolayca dolaşabiliyor. Bankalar size ait tüm hesap ve kredi bilgilerini tek tuşla nasıl görüyor sizce?; Ya da sigortalar, telefon şirketleri sürekli sizi arayıp nasıl size ürünlerini satmaya çalışıyorlar? Çünkü bankaların da diğerlerinin de bizimle ilgili bir veri toplama sistemleri var. Ve bu konuyu düzenleyen herhangi bir yasa olmadığı için neyin yasak olduğu neyin olmadığı da, yapılan yanlışın cezası da belli değil. Bu yüzden hesapsızca kullanılabiliyor verilerimiz.

Bir insan düşünün; herhangi bir sağlık problemi nedeniyle bir hastaneye başvuruyor. Kendisine pek çok soru soruluyor. Bu soruların içinde alkol kullanımından kürtaj sayısına kadar pek çok özel bilgi de olabiliyor. Bazense hastaneye geliş sebebi bile başlıbaşına çok özel olabiliyor. Psikolojik bir bozukluk, cinsel bir hastalık ya da estetik ameliyat için gelen hasta, doktor tarafından hastane bilgisayarına kaydedildiği an, tüm bilgileri otomatik olarak bakanlığın veri toplama sistemine de gidiyor.  Ve bunu yaparken kimse bizden izin almıyor.

Bu bilgilerin nasıl saklandığını kimse bilmiyor. Bakanlık bunların güvenli bir bilgisayar sisteminde saklandığını söylese de bu bilgisayar sistemine kimlerin girebildiğini, görevlilerin neye göre seçildiğini bilmiyoruz. Ya birileri el altından kişisel bilgileri çalar ve çıkarına kullanacak birilerine verirse neler olacak? Bu sorunun cevabı belli değil.  Diyelim ki kellik için ilaç satan bir firma ülkemizde kimlerin saç dökülmesi şikayeti olduğunu öğrenmek isterse; ve bu sistemden bilgi çalarak (veya alarak) Türkiye’de saç dökülmesi şikayeti ile başvuran herkesin isim , adres ve telefon bilgilerine ulaşabilir. Tabii saç dökülmesi şikayeti için birinin araması “beni rahatsız etmez” diyebilirsiniz belki.  Ancak bu, iktidarsızlık gibi bir şikayetiniz için de aranabileceğiniz, evinize isminize özel broşürler gelebileceği anlamına da gelebilir! 

Üstelik çok daha tehlikeli olasılıklar da var. Kan grupları, doku özellikleri, genel sağlık durumları belli olan insanların hangilerinin organ nakli için uygun verici olduğu bu sistemle bulunabilir, uluslararası organ mafyaları için cazip bir hırsızlık konusu olabilir bu veriler. Hatta Türk toplumuna özel biyolojik silah geliştirme sevdasında olan düşman ülkeler için bizleri açık hedef haline bile getirebilir. Ne dersiniz, mümkün değil mi? 

Bugün Türkiye’de hackerların devlet kurumlarının veri tabanlarına rahatlıkla girebildiğini hepimiz biliyoruz. Hiçbir elektronik sistemin %100 güvenliği sağlanamıyor ve hackerlar dünyanın en sıkı korunan bilgisayarlarına bile girebiliyorlar. Bizim bakanlığın veri toplama sistemi dünyanın en güvenli sistemi de olsa, korunma garantisi olmadığı anlamına gelir bu. 

Doktor olan ve olmayan  bu ülkenin sorumluluk hisseden hekimleri ve vatandaşları olarak hepimizin geleceği adına, “Sağlık Net sisteminin bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Kişisel verilerimiz, veri kullanımı ve paylaşımı ile ilgili gerekli kanuni düzenlemeler yapıldıktan sonra; ve isim ve iletişim bilgilerimiz alınmadan, ve öncelikle hastaların iznini alarak toplanabilmeli ve istatistik değerlendirme için kullanılabilmeli. İnanıyoruz ki bakanlık bu şekilde de istediği planlamayı yapabilir. AIDS gibi toplum sağlığını ilgilendiren bulaşıcı hastalıklar zaten zorunlu olarak bildiriliyor ve bildirilmeye devam edecek. Bizim burada üzerinde durduğumuz şey; başkalarını ilgilendirmeyen, sadece bizi ilgilendiren sağlık sorunlarımızın paylaşılması ve bunun için bilgisi paylaşılan kişiden izin alınmaması..

Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili tüm kurumlara sesimizi duyurma çabamız için herkesin, ama herkesin imzasını istiyoruz. Bunu herkese duyurmamıza yardımcı olmanıza da ihtiyacımız var. Çünkü bu sorun bu ülkede yaşayan herkesin sorunu. En çok da geleceklerinden sorumlu olduğumuz çocuklarımızın.

Cemil Tugay

 

 


DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR