Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
CHP İLE DEM PARTİ GÖRÜŞMESİ GERÇEKLEŞTİ
CHP İLE DEM PARTİ GÖRÜŞMESİ GERÇEKLEŞTİ
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile ortak basın toplantısı düzenleyen Özel, Kürt sorununun çözümü için parlamentonun zemin olması gerektiğini vurguladı.
10 Mart 2025, 20:06
 
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti'nin İmralı Heyeti'nin ardından açıklamalarda bulundu.
"Hiçbir ana ağlamayacaksa" sürece katkı sağlanması gerektiğini söyleyen CHP Lideri Özgür Özel, "Biz CHP olarak bunun neresindeyiz? Biz Kürt sorununu inkar etmeyen, Kürt sorununu dışlamayan, aksine Kürt sorununu da kapsayan ve çözecek olan bir demokratikleşme paketinin üzerinde çalışıyoruz" dedi.
 
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile ortak basın toplantısı düzenleyen Özel, Kürt sorununun çözümü için parlamentonun zemin olması gerektiğini vurguladı.
 
Özel, İmralı Süreci'ne ilişkin partisinin görüşünü şöyle aktardı:
"Parlamento ki konuşulan yerdir. Çatışmalı bir süreç terk edilecekse terör örgütü silahlarını bırakacaksa, kendisini lağvedecekse artık hiçbir ana ağlamayacaksa, şehitler gelmeyecekse, Türk'ün annesi, Kürt'ün annesi ağlamayacaksa, kan duracaksa, yetimler olmayacaksa milletin verdiği görev bu sürece katkı sağlamaktır. Zaten eğer milletvekili olup milletten bu yetkiyi alıp da böyle bir sürece ne olursa olsun karşı olmak demek akan kan ve gözyaşının devam etmesine benim bir çözümüm yok. Ben orada yokum demektir. Biz bu siyasetin insanları değiliz. Biz bu ülkeyi düşman işgalinden kurtaran, Cumhuriyeti kuran, çok partili rejime geçiren ve sürekli demokratikleşme için adımlar atan bir siyasetin mensupları olarak buradan sonra Kürt sorununun ki varlığını hiç inkar etmedik. Bu konuda tarihsel bir tutarlılık ve son derece yapıcı bir tutum içindeyiz. Bu sorunun çözülmesi için gayret sarf edeceğiz. Zemin neresidir? Zemin parlamentodur. Bu konuda geçtiğimiz hafta grup toplantısında da Sayın Numan Kurtulmuş'a inisiyatif alması noktasında bir çağrıda da bulunmuştum."
 
Özel, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılması gerektiğini belirterek, demokratikleşme paketleriyle sorunun çözümüne katkı sunacaklarını ifade etti.
Özel, "Halkın verdiği yetki, sorunları çözme yetkisidir. Çatışmaların bitmesi, kanın durması için Meclis sorumluluk almalıdır. Kürt sorununun varlığını hiçbir zaman inkâr etmedik ve çözümü için yapıcı bir tutum içindeyiz" dedi.
 
CHP'nin kapsamlı bir demokratikleşme paketi üzerinde çalıştığını belirten Özel, "20’den fazla yasal düzenleme içeren bir paket hazırlıyoruz. Mecliste bu süreç başladığında görevimizi yerine getirmiş olacağız" diye konuştu.image
 
Hükümetin muhalefeti dışlayarak adım atmasının süreci baltalayacağını savunan Özel, sürecin neresinde olduklarını şu sözlerle anlattı:
"Ve biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunun neresindeyiz? Biz Kürt sorununu inkar etmeyen, Kürt sorununu dışlamayan, aksine Kürt sorununu da kapsayan ve çözecek olan bir demokratikleşme paketini üzerinde demokratikleşme paketinin üzerinde çalışıyoruz ve parlamento zeminine davet edildiğimizde parlamentoda bu sorunla ilgili çalışmalar başladığında biz kendi görevimizi yerine getirmiş, milletin bize verdiği görevi yerine getirmiş bir şekilde orada olacağız.
 
Önümüzdeki süreç içinde kamuoyununda parlamentodaki muhataplarımızdan da paylaşacağız.
Bizim hedefimiz Türkiye'nin hem Kürtler hem Türkler, hem Aleviler hem Sünniler, etnik kimliği ya da inancı, mezhebi ne olursa olsun herkes için tam demokrasi, tam özgürlük ve herkesin kendini eşit hissettiği, eşit gördüğü bir toplum. Ve bunun için yapılması gereken yasal düzenlemelerin tamamının yapılması gerekiyor. Burada meseleyi ikiye ayırmak lazım. Bir eksik olan ve yapılması gereken yeni yasal düzenlemeler var muhakkak. İkincisi de mevcut yasaların adil ve demokratik uygulanması var. Kötüye kullanılmaması var. Bununla ilgili adımların kararlılıkla meclis zemininde atılması gerekiyor.
 
Buradan kim karlı çıkacak?
Buradan bir bütün olarak Türkiye karlı çıkacak. Bu işi bir siyasi partinin karına, zararına siyasi ikbal hedeflerine birtakım ufak hesaplara alet edersek hepimiz kaybederiz. Daha önce kaybettik mi? Evet kaybettik. 2013-2015 süreci doğru yönetilmediği için ve o süreçte muhalefet dışlandığı için, Cumhuriyet Halk Partisi dışlandığı için bu yüzden de toplumun çok önemli bir kesimi dışlandığı için bu iş başarılı olursa bundan siyasi nemalanan ben olayım diyen kısır anlayış maalesef ve maalesef bu günlere getirdi bizi. Bugünlerde de baştan bir olumsuzlamak istemem ama görünen o ki ülkeyi yöneten iktidar partisi, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ni, muhalefeti dışlayarak ve onların görüşlerini değersizleştirerek yol alma niyetindeler.
 
Buradan bir kez daha uyarıyorum ki kaybederiz. Bütün Türkiye kaybeder.
Eğer 2013-2015 süreci olması gibi yönetilseydi o günden bugüne akan göz ve kan gözyaşı ve kan akmayacaktı. O gün doğru yönetilseydi sonrasında hendek olayları olmayacaktı. Bu kadar çok yuvaya ateş, evladın, eşin, annenin, babanın yüreğine ateş düşmeyecekti.
O yüzden geçmişte yapılan hatalardan ders almak gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi dışındaki oluşturulan zeminlerde bir çözüm arayışı doğru bir arayış olmaz. Bunun içinde şeffaf, samimi mecliste ve toplumsal mutabakatı sağlayacak, toplumsal rıza üretecek bir sürecin yürütülmesiyle ilişkili kararlılığımızı ifade ediyorum."
 
Özel, Suriye’deki gelişmelere de değinerek, Alevilere yönelik saldırıları yakından takip ettiklerini ve bu konuda hükümetin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
 
BAHÇELİ SORUSUNA YANIT
Özel, bir gazetecinin, "MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamasında hukuki bir ortamın darlığı yoktur ifadesi dikkat çekiyor. Bununla ilgili yapılacak her teklif de oyalamadır diyor. Hem sizin zemin meclis bir açıklamanız. Hem de sizin mecliste gerekirse bir komisyon kurulması ve bu yöndeki çabalarınız. Bu anlamda MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Öcalan'a umut hakkı vadettiği bir hukuki çerçeveyi ilk gün gündeme getiren isim iken bugün geldiği ve son yaptığı açıklamayı sizler nasıl yorumluyorsunuz? " sorusuna şöyle yanıt verdi:
 
Sayın Bahçeli'ye bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. Sayın Bahçeli kendi değerlendirmesini yaptı.
Kendi değerlendirmesiyle bu sorunun bu şekilde çözüleceğini düşünüyorsa ve toplumsal mutabakata gerek yok, muhalefete gerek yok, meclise gerek yok diyorsa bu başka bir faz. O zaman bunun kaçırılmayacak bir fırsat olduğunu falan ifade etmemeleri gerekir.
 
Onun için ben kendi sağlık durumunu da göz önünde bulundurarak polemik olabilecek bir şey söylemiyorum ama bu başka bir faz. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak söylediğimiz şu. Biz ne gitmiş bizim adımıza birileri, ne biz doğrudan hiç kimseyle bu süreçle ilgili bir şeyler görüşmüş, görüşmeler, müzakereler yürütmüş falan değiliz.
 
Ama bizim bildiğimiz bir şey var. Bu ülkede bir sorun var ve bu sorunun çözülmesinin tek yolu demokratikleşme. Demokratikleşme yasal düzenlemelerle olur.
 
Yasal düzenlemelerin yapılacağı zeminde meclistir. Biz bunu söylüyoruz. Bunun dışında ne söylersek söyleyelim. Sayın Bahçeli'nin ilk başlarda tarif ettiği zemin de bir hukuka muhtaç bir zemindir.
 
Ama bugün gelinen noktada da Cumhuriyet Halk Partisi kimin ne dediğinden bağımsız Kürt sorununu da kapsayacak bir büyük demokratikleşme paketi önermektedir.
 
Bu sorun demokratik yollardan mecliste çözülmesi için elinden gelen katkıyı esirgemeyecektir. Onun dışındaki polemik alanları için de biz yokuz. Bunun dışında birileri bir sihirli değnek tarif ediyor.
 
O sihirli değnek eliyle hiçbir şey yapmadan her şey hallolacak diye. Bu ancak masallarda olur, rüyalarda olur. Siyasette işin doğrusunu yapmak yerine masallara, rüyalara inanmak isterseniz bunun sonu kabus olur.
 
Türkiye bunu daha önce yaşadı. Bir daha yaşamaması için benim Ana Muhalefet Partisi'nin genel başkanı olarak ve son seçimlerin 1. Partisi'nin genel başkanı olarak sorumluluğum bunu hatırlatmaktır.
 
Zorla yanlış yapacağız diyenlere gidip de zor kullanarak o yanlıştan alıkoyacak halimiz yok. Ben doğrusunun ne olduğunu tarif etmeye yükümlüyüm. Anlaşılıyor ki birileri de bu meseleyi Adalet ve Kalkınma Partisi açısından hiçbir risk almadan, sorumluluk almadan kendileri açısından bir büyük konfor alanı içinde götürmeye çalışıyorlar. Millet yönetsin dediklerinin yönetmekten kaçtığını görürse yönetecek olanı değiştirmeye karar verir. Karar kendilerinin
 

DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 KIBRIS'TA MAFYANIN GÖLGESİNDE BARIŞ MI?
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 LEZZET ŞEHRİ '' UNESCO ADAYI ADANA ''
Engin Ertem Engin Ertem
 ENGELLİER İÇİN BİR ARAÇ HAYATİ ÖNEMDE
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR