Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
DEMİRÖREN'İN BOŞ KKTC ZİYARETİ
DEMİRÖREN'İN BOŞ KKTC ZİYARETİ
“Salı günü, Türk Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Demirören’in ziyareti Türkiye'de çok yazılıp konuşulmasada KKTC de gündemin ilk sırasındaydı. Hafta içi en çok çok yazılan, en, çok konuşulan haber oldu.!
20 Şubat 2015, 11:27

“Salı günü, Türk Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Demirören’in ziyareti Türkiye'de çok yazılıp konuşulmasada KKTC de gündemin ilk sırasındaydı. Hafta içi en çok çok yazılan, en, çok konuşulan haber oldu.!

Hiç kimse Yıldırım Demirören’in Kıbrıs ziyaretinin sebebini anlayamadı.

Toplantıdan ve açıklamalardan çıkan sonuç ise bilinenlerin tekrarı oldu: FIFA ya da açılımıyla, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (Fransızca: Fédération  Internationale de Football Association), tıpkı diğer uluslararası organizasyonlardaki gibi, KKTC’yi tanımadığı için atılacak hiçbir adımımız yok!” dedi ve sadece Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'na hatıra forma vermenin daha fazlasına geçilememiş oldu.

Dr. Çiğdem DÜRÜST Çiğdem Dürüst Yıldırım Demirören'in Turistik gezi sayılabilecek ziyaretini yazdı.

KKTC-FIFA-TC-Müftü

Yapılabilecek tek şey, başka bir ülkenin federasyonuna yama olarak FIFA’da başka bir bayrak altında tanımlanmak. TFF mi, yoksa KOP aracılığıyla mı yapılacak sorun burada…

Kıbrıs Türk Futbol Fedrasyonu(KTFF) Başkanı Hasan Sertoğlu’na ve Federasyona yöneltilmiş okları hatırlıyoruz değil mi?

Bu aşamada: KTFF’nun, KOP’la birlikte hareket etmek çabalarını “tu kaka” ilan edenlerin, TFF’yle birlikte hareket etmesine nasıl baktıkları merak konusu…

Görünen odur ki, Cumhurbaşkanımız, TC’yle ilişkileri her yönden ısıtma çabasında. Seçime doğru, bunun, kamuoyunun dikkatine sunulmasını önemsiyor. Anlayacağınız,  bu daveti siyasi sebeplerle kullanma çabası var gibi… Lakin amaç hedefin tersine dönerek, Cumhurbaşkanı’nın adaylık sürecine zarar verebilecek bir sonuca bağlanmış. Çünkü Kıbrıs Türk futbol camiası, sorunla ilgilenerek, sonuçsuz bırakılan çabalardan zaten bıkmıştır. Bu bıkkınlık, kendini yineleyen kehanet gibi, bu davetle bir kez daha camianın karşısında, bu ziyaretle bir duvar örmüştür.

Siyasi manevralara karnı tok olan futbol camiasının, amaca hizmet eden bir çaba yerine, hediye edilen 10 numaralı forma dışında bir getirisinin olmaması, Eroğlu için hiç iyi olmadığı gibi, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklanan sıkıntıları da, bir kez daha kamuoyunun gözleri önüne sermiştir.

Siyasi manevralara kamuoyunun karnı tok olduğundan, şimdi Kıbrıs sorununun çözümü için daha emin adımların atılması gerektiği açıktır.

***

Kıbrıs sorunuyla ilişkili olarak KKTC’nin tanınmamışlığı ve TC’nin, KKTC’yle ilişkilerinin yeniden sorgulanmasına sebep olan bu ziyaret de, kamuoyunu hayal kırıklığına uğrattı.

***

Din İşleri Başkanı Atalay’ın, TC’de milletvekili aday adaylığı …

KKTC makamlarına atanmış bir müftünün, esasında bir bürokratın, başka bir ülkenin aktif siyasetinde kariyer yapma çabası açıklanamaz bir eğilimdir.

Din işleri Başkanımız kendisini nerde ve nereli görmektedir? Hangi ülkenin çıkarları için hizmet etmekte ve hangi ülkenin bürokratı olarak görev yapmaktadır?

Kıbrıs’ta Din işleri Başkanlığı’na atanması, KKTC Devleti tarafından yapılmışsa, bu bürokratın (müftü) başka bir devletin aktif siyasetine soyunmasını, onu atayanlar ve görevine devam etmesinde sakınca bulmayanlar nasıl açıklamaktadırlar?

Kısa bir süre içinde adaylığı kesinleşir ve TBMM’ne seçilirse, Kıbrıs İşleri’nden Sorumlu Devlet Bakanı da olur mu? Olursa, nasıl açıklanacaktır?

Kıbrıslı bir Bakan olarak mı, yoksa Türkiye Cumhuriyeti Bakanı olarak mı tanımlanacak?

Dünyanın başka yerinde rastlamanın çok güç olduğu bu türden girift ilişkiler, üzerinde hassasiyetle düşünülmesi ve 1974 sonrasını tanımlarken değerlendirilmesi gereken önemli ayrıntılardır.

Din İşleri Başkanımızın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde dini makamlarla, hangi vasfıyla görüştüğünü bu aşamada hatırlamak önemlidir. Çünkü bunu hatırlamak, Kıbrıs Cumhuriyeti yetkililerinin dünyaya bunu nasıl yansıtabileceklerinin de hatırlanması anlamına gelmektedir.

Elimizle tuzağa düşüp, bir yandan biz bağımsız ve egemeniz diyerek kurucu devlet olmak adına masaya “yumruk vurmaktan” söz ederken, öte yandan tanımlanması oldukça zor olan bir durumu kendimize bile açıklayamayacağımızı bilerek kara kara düşünecek miyiz?

***

 

Sizleri bilmem ama, içine düşürüldüğümüz durumu yüzümüze çarpan bu olaylarla artarda karşılaşmak bana oldukça ağır geldi doğrusu…

Şeffaf Gazete.com


DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 TÖREHAN ÇİFTİ DOKUNULMAZLIK PEŞİNDE
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR