Fatih Terim'in basın toplantısında söylediklerine Arda Turan sıcağı sıcağına yanıt verdi.
Terim, gazeteci Bilal Meşe'ye takım uçağında fiziki saldırıda bulunan ve daha sonra Milli Takım'ı bırakan Arda'yla ilgili bilinen bilinmeyen her şeyi gece düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
Terim'in basın toplantısı bittikten sonra NTV Spor yayınına bağlanan Arda şunları söyledi:
"1. konu, ben Milli Takımı bıraktım. Arkamdan neden hâlâ konuşma geçiyor? Neden öyle çabuk çabuk açıklama yaptım. Bazı arkadaşlarım benimle beraber gelip bırakabileceğini söylediler. Asla böyle bir şeyin doğru olmadığını ülkeye hizmet ettiğimizi benim buradaki durumumum zarar verdiğini söyleyerek, konunun şahsiliğini söyledim. Arkadaşlarım kabul etmedi. ‘Biz de seninle geleceğiz’ dediler. Kosova gibi önemli bir maçımız vardı, bırakma kararı zaten kafamdaydı. Hocanın odasına gidip helallik almak istedim.
Hayatım boyunca her şeyi hocanın yüzüne söyledim. Hoca bana söylemek yerine basın toplantısında söyledi. İçine sinmekle ilgili öyle demek istemediğini söyledi. “Benim sizin şerefinizle ilgili konuşmam mümkün müdür?” dedi. Bunlar hocanın kendi takdiridir. Ben bir olay varsa açıkça söylüyorum. Benim kusurlarım varsa açıkça söylüyorum.
Bana aylar boyunca primci denilirken, kimse demedi ki; bu çocuk bizden para istemedi. Burak da bir gün para istemedi. Hatta, ‘Ölümü gör, benimle ilgili para sorarsan.” dedi. “Takımın genel durumuyla ilgili bilgi alıp vermek zorundayım. Tam bir dengeyi sağlayalım para zaten önemli değil.
Kendisi hocamızdır. O bana “oyuncu” diyor. Fatih Terim’e çok teşekkür ediyorum. Bizde emeği vardır. Bugün için de sonuna kadar tebrik ediyorum. Ama ben bıraktım. Beni de hiç kimse kullanmıyor. Kendi fikirlerimle devam ediyorum.
Milli takıma ilk gittiğim günden beri disiplinsizlikler yapmışımdır.Haylaz bir oyuncuyum ama sahada elimden geleni yapmışımdır. Basın mensuplarının benim basın toplantımı terk ettiklerini görmedim. Ben oraya gittiğimde zaten bırakmaya karar vermiştim.
Çek Cumhuriyeti maçı bitti. İtalya gol yiyince elendik. Ondan sonra şerefle ilgili cümleler kurdu. Prim mevzularını o söyledi. Ondan sonra bu polemiklerin içine çekildik. Hoca bir senedir 'huzursuzluk' diyor. Biz Euro 2016’ya 15-16 maç kazanarak oraya geldik.
Hayatta en çok sevdiğim, uğruna en çok çalıştığım mücadele ettiğim şeyi 30 yaşında bıraktım. Bir kişi bile buna saygı duymayacak mı? O gazeteciler sevdiği bir şeyi bırakabiliyor mu? En sevdiğim şeyi bıraktım. Başka bir şey istemiyorum. Emek veren herkese teşekkür ediyorum. Gittim, kendi hatamı kendim çekeyim. Benim yaptığım daha onurlu bir şey.