Assos taştan butik otelleri yaz aylarında serinleten denizi, doğadan kopmamış görünümü ile yerli ve yabancı turistlerin gözde seçenekler. Assos'ta gezilecek yerlerin başında ise Apollonn Smintheus Tapınağı ve Behramkale Köyü yer alır. Peki Assos'ta neler yapılabilir? İşte Assos tatilinde gezilecek yerler
Çanakkale ilinin Ayvacık ilçesinin Behramkale köyü günümüzde Assos olarak da biliniyor. Merkez adını antik liman kenti Assos’tan alıyor. Eylül sonunda Assos'ta gösteri sanatları festivali yapılıyor. Tarihi dokusu, doğal güzellikleriyle işte size kısa bir Assos gezi rehberi…
ASSOS’A NASIL GİDİLİR?
İstanbul’a 400, Ankara’ya 734, İzmir’e 238, Ayvalık’a 17 kilometre mesafedeki Assos'a direkt otobüs yok. Çanakkale Otogarı'ndan kalkan minibüslerle Ayvacık’a oradan da Behramkale’ye ulaşmak gerekiyor. Dolmuşlar sahile iniyor. İzmir’den Edremit güzergahı takip edilip Küçükkuyu’dan sonra Assos kavşağına varılıyor. Ankara çıkış noktası alındığında Assos’a Eskişehir-Bursa-Balıkesir-Edremit yolu üzerinden gidiliyor.
ASSOS’TA GEZİLECEK YERLER
Assos, Homeros'un ilk ahalisinin Leleg halkı olduğunu bildirdiği Assos'a önceleri Pedasos deniliyordu. Lesbos ( Midilli) Adası'ndan İÖ. 7.yüzyıl başlarında gelen bir grubun yerleştği kent İÖ. 560'ta Lydia, İÖ. 545'te Pers hakimiyetinde yaşadı. şehri zenginlerinden Eubolos İÖ. 387'de krallığını ilan etti. Ama bir süre sonra kölesi Hermaios onu öldürüp yerine geçti. Aristotales’le birlikte Platon’un öğrencisi olan Hermaios kontrolü ele geçirdiğinde Aristotales'i burada bir felsefe okulu açması için Assos'a çağırdı. Burada 3 yıl ders veren Aristo'nun öğrencilerinden biri de ünlü filozof Kleantes'ti. Kayalık üzerinde yer alan Assos'un eskisi gibi en çekici yapısı Athena Tapınağı'dır. İÖ. 6. yüzyıla ait yapı Anadolu'da Dor düzeninde inşa edilen en eski bir tapınaktır. Frizlerinde kabartmalar bulunan bir Dor tapınağı olması bakımından mimarlık tarihinin en seçkin örnekleri arasında sayılıyor.
BEHRAMKALE KÖYÜ
Antik Assos kentinin kurulduğu tepenin kuzey yamacında bulunan köy mimarisiyle dikkat çekiyor. Ege bölgesinin tipik mimari karakterinden ayrı özellikler gösteren köyün evleri taş malzemenin en başarılı kullanıldığı örneklerden.
SMİNTHEİON
Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar beldesi sınırlarında bahçeleriçi mevkiinde yer alan Smintheion kutsal alanı, eski çağlarda Troas’ın önemli kült merkezlerinden biridir. Apollonn Smintheus Tapınağı da Hellenistik dönem için konusunu Homeros’un ilyada Destanı’ndan alan kabartmaları yanında mimarî tasarım ve stili ile dikkatleri üzerinde toplar. M.Ö.150 yıllarında Ion stilinde yapılan tapınak, Kuzeybatı Anadolu’da, Troas bölgesinde bugün için tek örnektir. Tapınak’ta Hellenistik Çağ Anadolu mimarlığına imzasını atan Mimar Hermogenes’in uyguladığı pseudodipteros (yalancı iki sıralı sütun) plân tasarımı kullanılmıştır.
HÜDAVENDİGAR CAMİİ
Assos antik kenti sularının bitişiğindeki cami 14. yüzyıl I. Murat Hüdavendigar dönemine ait. Kare planlı ve tek kubbeli yapısıyla Bursa'daki Hüdavendigar Camii'ne benzemektedir. Hüdavendigar Camii'nin en önemli özelliği Anadolu’da bilinen ilk alçı mihraplarından birine sahip olması. Caminin giriş kapısı ilginç özelliğiyle dikkati çekmektedir. Bu kapı, kendisinden daha eski olan Cornelius kentinin kapısıdır. Cornelius Kilisesi’nin onarılmasını emreden Kral Skamandros’un yazdığı yazılar hala Hüdavendigar Camii’nin kapısında yer almaktadır.
BABAKALE
Asya kıtasının en batı ucunda yer alıyor. Kalesi 1726 ve camisi 1729'a tarihleniyor. Bir zamanlar korsanların uğrak yeri olan Babakale'ye, bir deniz seyahati sırasında fırtınaya yakalanarak sığınan Sultan III. Ahmet, korsanlardan bıkıp usanan köylüleri korumak için bir kale yaptırmış(1723). Kalenin yapımı için çıkarılan fermanda yurdun dört köşesindeki mahkumların Babakale’deki çalışmalarından sonra serbest bırakılacakları vaat edilmiş. Osmanlıların en son inşa ettiği kale olan Babakale, son yıllarda yapılan restorasyon sayesinde dimdik ayakta…
ASSOS-GEYİKLİ ROTASI
Assos'tan sonra denizden uzaklaşan ancak sahile paralel ilerleyen yol geleneksel taş mimarinin yaşadığı köylerle dolu. Behramkale’den batıya doğru sırasıylala Korubaşı, Kuruoba, Balabanlı ve Koyunevi gibi yerleşmeler küçük turlara uygun. Bu dörtlünün hemen hemen orta noktasında Bektaş köyünde ise son yıllara kadar kullanılan taş bir değirmen var. Köyün yaklaşık 400 metre mesafedeki Sütlüce Koyu’nda denize girebilirsiniz. Koyun sonunda bir balıkçı barınağı ve devamında ise ünlü Sivrice Feneri var. Taş, bu yarımadayı şekillendiren en önemli unsur. Antik Çağ’da ünlenen Troas taşocaklarında üretilen sütunlar Anadolu'nun yanı sıra Roma imparatorluğunun pek çok merkezindeki metropollerin yükselmesine katkıda bulundu. Burada Khryse (Gülpınar), Larisa, Kolona ve Aleksanderia Troas gibi ünü dünyaya yayılan taş ocaklarını görmek de mümkün. Antik mimari elemanlar devşirme malzeme olarak evlerde kullanıldığı gibi köy mezarlıkları gibi kamusal alanların kapıları da Roma sütunlarından yapılabiliyor.
Khryse kentini Aleksandreia Troasa bağlayan. Antik döşeme yolun bir parçası olan bir de köprü var. Ağırlığı onlarca tona ulaşan granit sütunlar bugün Dalyan ismi ile anılan mevkide bulunan antik limanda gemilere yüklenerek Akdeniz'in farklı merkezlerine gönderiliyormuş. Aleksandrea Troas'ın tabanı kırmızı tuğlalarla döşeli yapay limanı Dalyan kıyısında halen görülebiliyor.
Yarımadada görülmesi gereken en etkileyici yapılardan biri de Geyikli’ye bağlı Kocali köyü çevresindeki işler durumdayken terk edilen taş ocakları. Birisinde yedi diğerinde ise dev boyutlu beş granit sütun çıkarıldıkları anakayanın üzerinde yatar durumda görülüyor.