Konya'da lise öğrencisi 16 yaşındaki H.E.'nin iki yıl boyunca ağabeyi R.E.'nin cinsel istismarına uğradığı ve istismar sonucu hamile kaldığı ortaya çıktı.
31 yaşındaki R.E. olayın ardından 56 yıla kadar hapsi istemiyle tutuklandı, duruşmadaki savunmasında kız kardeşiyle cinsel ilişkiye girdiğini itiraf etti, alkollü olduğunu ve bir şey hatırlamadığını öne sürdü.
Anne ve babası ağabeyden şikayetçi olmadı.
DHA'nın haberine göre, Konya'da lise öğrencisi 16 yaşındaki H.E. kaldığı öğrenci yurdundan karın ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Hamile olduğu ve doğumun yaklaştığı anlaşılan H.E. ameliyata alındı.
Karında sıvı yutması nedeniyle öldüğü belirlenen cenin operasyonla alındı. Hastanedeki olay, Cumhuriyet Savcılığı'na bildirildi.
İfadesine başvurulan H.E., 2017 yılından beri ağabeyi R.E.'nin cinsel istismarına uğradığını ve 2019 yarı yıl tatilinde hamile kaldığını anladığını söyledi.
Tatil için eve gittiğinde ağabeyinin karnındaki şişkinliği görüp, hamile olduğunu onun da farkettiğini, buna rağmen kendisine cinsel istismarda bulunmaya devam ettiğini kaydetti.
Ağabeyinin hamilelikle ilgili, "Merak etme, ben halledeceğim bir şekilde" dediğini anlatan H.E., korktuğu için yaşadıklarını kimseye söyleyemediğini anlattı.
H.E.'nin ifadesinin ardından R.E., gözaltına alındı. Kız kardeşine cinsel istismarda bulunduğunu itiraf eden R.E., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. H.E. de devlet korumasına alındı.
İddianamede neler var?
Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, suçun "zincirleme bir şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismar" olduğu belirtilerek, R.E. hakkında 56 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede ilk olarak 2017 yılının Ağustos ayında R.E.'nin öz kız kardeşi H.E.'ye cinsel istismarda bulunduğu, aradan birkaç gün geçtikten sonra tekrar cinsel istismara kalkıştığı, H.E.'nin de ağabeyinin yine kendisine güç kullanacağını düşünerek, karşı gelmediği kaydedildi.
İddianamede H.E'nin lisede eğitim görürken hafta sonları yurttan evine geldiğinde, haftada 1-2 kez evde kimse yokken olmak üzere ağabeyinin cinsel istismarına uğradığı ve bu olayları korktuğu için kimseye anlatamadığı belirtildi.
Soruşturma kapsamında R.E. ile kız kardeşinden alınan DNA örnekleri, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'nda ölü bebekten alınan DNA örnekleriyle karşılaştırıldı. Hazırlanan raporda, hamileliğin R.E.'den olduğu belirlendi.
Ağabey duruşmada istismarın sadece 1 kez gerçekleştiğini öne sürdü
R.E., Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmadaki savunmasında kız kardeşiyle 1 kez ilişkiye girdiğini, olay günü alkollü olduğu için bir şey hatırlamadığını söyledi.
Kız kardeşiyle ilişkilerinin gayet iyi olduğunu savunan R.E, ilişki için kız kardeşini zorlamadığını ileri sürdü.
R.E., "Kız kardeşimin bana karşı koyup koymadığını hatırlamıyorum. O hamileyken ilişkiye girmedim. Kimden hamile olduğunu bilmiyorum. Kız kardeşim sadece benimle ilişkiye girdiğini, başka kimseyle ilişki yaşamadığını, benden hamile kaldığını ve ne olacağını sordu. Ben de 'Merak etme, ben hallederim bir şekilde' dedim" diye konuştu.
Duruşmaya katılan H.E. ise ağabeyinden şikayetçi olmadığını belirtti. Olaydan bilgilerinin olmadığını belirten anne K.E. ve baba S.E. de oğullarından şikayetçi olmadıklarını söyledi. Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Hukukçular bundan sonraki sürece ilişkin ne diyor?
Avukat Umur Yıldırım BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Bu suçlar takibi şikayete bağlı suçlar değil, dolayısıyla şikayetçi şikayetini geri bile alsa yargılamaya devam edilecek" dedi ve bu nedenle davanın düşmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Avukat Rukiye Leyla Süren de abisi tarafından ve sürekli bir şekilde istismar söz konusu olduğu için ağırlaştırıcı bir durum olduğuna dikkat çekti:
"3. dereceye kadar kan ve sıhri hısımlılıklarda normal cezalardan daha ağır bir ceza verilir, zaten 56 yılda da anladığım kadarıyla hem kız kardeş olması hem de zincirleme şeklinde süreklilik arzetmesi sebebiyle, ağırlaştırıcı cezadan yargılanıyor."
Mağdurun istismarın başladığı zaman 14 yaşında olduğuna ve ağabeyi hakkındaki "Kötü davranacağı için korktum" sözlerine işaret eden Süren, "Acaba çocuk tehdit almış ya da abisinin şiddetine uğramış olabilir mi? Benim çıkardığım sorulardan biri de bu" dedi.
Avukat Yıldırım, şikayetçi olunmamasının sanığın 1/6 oranda "takdir indirimi" almasına yol açabileceğini kaydetti.
Ceza indirimi alınması için sayılan belirli koşullar arasında şikayetçi olunma durumunun da olduğunu söyleyen Yıldırım, "Yargılama devam edecek ve neticede bir ceza alacak. Ama şikayetçi olunsaydı, o 1/6 indirimin verilmeme ihtimali yüksekti, ama şu durumda verilme ihtimali çok daha yüksek" dedi.
Süren ise ağırlaştırıcı durum sebebiyle cezai indirim uygulanmasının beklenmediğini belirtti.
Sosyal medyada duruşmanın ertelenmesine dair tepkilere ilişkin sorumuza yanıt veren Yıldırım, bu tür davaların delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi amacıyla en az 4-5 celse devam ettiğini, ilk ya da ikinci celsede karar çıkmasının zor olduğunu kaydetti.
Haluk Levent: Davaya müdahil olmak için avukatlarımız devrede
Ahbap Platformu'nun kurucusu ve sanatçı Haluk Levent de, Twitter üzerinden istismara uğrayan genç kız için Ahbap Platformu avukatlarının harekete geçeceğini açıkladı. BBC Türkçe'ye bilgi veren platformun avukatlarından Turgay Özcan, "Tüm araştırmamızı tamamladıktan sonra davaya müdahil olmak için başvuru yapacağız. Hafta sonuna kadar hazırlıklarımızı tamamlamış oluruz" dedi.
Haluk Levent BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada da, Ahbap Platformu'nun olayla ilgili yapacaklarını şu şekilde sıraladı:
"En başta bu tür konularda devlet harekete geçse bile bizler olayın peşini bırakmayacağız çünkü bıraktığınız anda hukuksuzluklar yaşanabiliyor. Yanında olduğumuzu hissettireceğiz. İkinci olarak çocuğun aileden alınması kesindir, nereye verileceğini takip edeceğiz. Üçüncü olarak da enseste karşı insanların sesini yükseltebilmeleri için yardımcı olmaya çalışacağız."