Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun son kitabı “SS” raflarda. Süleyman Soylu’nun biyografisini yazsalar “baskı döneminin hırçın sopası” bu kadar net anlaşılmazdı. Karanlık dönemin fotoğrafı ortaya seriliyor.
Türkiye’de AKP iktidarının istibdat dönemi anlatılırken hiç şüphesiz buna direnen gazeteciler Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan için ayrı sayfalar açılacak. İyi habercilikleri, muhakeme yetenekleri, güçlü kalemleri ve cesaretleriyle bu ülke tarihinde onurla anılmayı hak ediyorlar. Sadece gerçekleri yazdıkları için aylarca hapis yattılar, tehdit edildiler, kumpaslara uğradılar ve bir adım geri atmadılar. Silivri Cezaevi’nde hapsedilirken duruşma salonlarındaki beyanları, gerçek gazeteciliğin, hakikate bağlılığın ve bedelleri göze alıp dik duruşun kitabı olur.
Gazeteciliklerini kitapları ile taçlandırmaları da bu ülke için ne büyük şans. ‘Barış’ların kitaplarında skandallarla, yeni özel haberlerle karanlık dönemin portreleri çıkar ortaya. Ve tüm bunları sarih anlatmayı başarırlar.
Şimdi Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan son kitabı ‘SS’ raflarda. Süleyman Soylu’nun biyografisini yazsalar ‘baskı döneminin hırçın sopası’ bu kadar net anlaşılmazdı. Her biri haber olan 42 bölümün sonunda sadece Süleyman Soylu değil, karanlık dönemin fotoğrafı ortaya çıkıyor.
O fotoğrafta…
Demokrat Parti’nin liderliğine oynadığı zamanlarda arkasındaki FETÖ imamı ve AKP’ye geçişinde Pensilvanya’nın rolü var. Aynı dönem Sedat Peker’in kanatlarının altında görünüyor.
O fotoğrafta…
Suç örgütleriyle yakın ilişkisi ve onlar için polislerin ipini çekmesi var.
O fotoğrafta…
Saray’daki entrikalar ve rakip gördüklerini takip ettirmesi görünüyor.
O fotoğrafta…
Devletten maaş ödettiği trol ordusu duruyor.
O fotoğrafta
Adnan Oktar bağlantısı var. Fişlemeler, kumpaslar, cinayet sessizliği, siyaset kürsüsünden yüksek sesli hakaretlerle bir dönemin portresi tarihe kazınıyor.
Kitabın en dikkat çekici bölümlerinden biri; ‘İmamoğlu-Soylu görüşmelerinde neler yaşandı?’ başlığını taşıyor.
AKP’nin İstanbul’u kaybetmesinden sonra iktidarın sopası, Ekrem İmamoğlu’nu hedef alıyor.
Süleyman Soylu, 28 Aralık 2022’de şöyle konuşmuştu:
“… İmamoğlu, saygılarını sunarak beni aramıştır. Bana ‘CHP Genel Merkezi beni sevmiyor, bana yardımcı olur musunuz’ diye ricası olmuştur. Biz ‘Kanun ne gerektiriyorsa yaparız’ dedik ve yaptık. İşine geldiğinde alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp hakaret edeceksin.”
İmamoğlu ise şöyle yanıt vermişti:
“Bu kuyruklu bir yalan. İstihbarat sende, telefon takibi sende, tüm bilgilere erişme gücün var. Bu ispat edersen ben, edemezsen sen istifa etmelisin. Hodri meydan.”
Bu tartışma karşılıklı açıklamalarla büyümüştü. Süleyman Soylu, 20 defa telefon görüşmesi yaptıklarını açıkladı.
‘SS’ kitabında bazı görüşmelerin detayları yer aldı.
Bir görüşme; pandemi döneminde İBB’nin topladığı bağışlara el konulmasıyla ilgiliydi.
İmamoğlu aramış ve “Sayın Bakan fakir fukaranın paralarına neden dokunuyorsunuz” demişti.
Yine pandemi döneminde; İçişleri Bakanlığı toplu taşıma araçlarına kapasitelerinin yüzde 50 oranında yolcu alınmasına karar verdi. İBB Sözcüsü Murat Ongun, bu oranın otobüslerde yoğunluk yaratacağını göstermek için video çekip yayınladı. Süleyman Soylu gece yarısı Ekrem İmamoğlu’nu aradı. Çok öfkeliydi ve “Elemanına haddini bildireceğim. O Murat Ongun’un hakkından geleceğim” dedi. İmamoğlu, “Bir yanlış varsa, kendi personelimin haddini ben bildiririm. Sıkıntınız ne, onu söyleyin” diye yanıt verdi.
19 Temmuz 2020’de ise Soylu, İmamoğlu’nu Ankara’ya davet etti. Yüz yüze 3 saat görüştüler. O görüşmede İmamoğlu’na göre bir mizansen yaşandı. Soylu’nun telefonu çaldı ve arkasında asılı olan Erdoğan fotoğrafını işaret ederek “Yukarısı arıyor” dedi. Soylu odadan çıkıp döndüğünde Adalar’da fayton yerine elektrikli araçlar kullanılmasıyla ilgili Erdoğan’dan izin çıktığını söyledi. İmamoğlu garipsedi ama yine de “Teşekkür ederiz” dedi. Soylu ise yine Erdoğan’ın portresini göstererek “Ona teşekkür edin” yanıtını verdi.
‘SS’ kitabında anlatılan Süleyman Soylu ile İmamoğlu arasındaki son telefon görüşmesi gerilimin geldiği boyutu gözler önüne seriyor.
Tarih: 11 Haziran 2021.
Ekrem İmamoğlu, Kocaeli Vali Yardımcısı Suat Yıldız’ı İSKİ genel müdür yardımcısı olarak İBB ekibine katmak istiyordu. İçişleri Bakanlığı bu geçişe onay vermiyordu. İmamoğlu bu nedenle Soylu’yu aradı. Ancak “Hem bakanlara hakaret ediyorsun hem de destek istiyorsun” diye yanıt verdi.
İmamoğlu çok öfkelendi ve “Sen kime hava atıyorsun şu an? Aç hoparlörü de duysun herkes…” dedi. Ve çok sert zaman zaman küfürleşmelere yakın bir diyalog yaşandı. ‘SS’ kitabında İmamoğlu ve Süleyman Soylu gerilimine ilişkin pek çok yeni haber yer alıyor.
‘Enkaz altındaki yalnız halkımıza…’ diye başlayan kitabın son sözünde Barış’lar şöyle yazıyor:
“İstedik ki, zorbalığa karşı mücadele ederken en büyük silahımız hafızamız olsun.”
Kalem ve hafızadan daha güçlü silah yok sanırım.
Timur Soykan -BİRGÜN