Bu hafta başı Vatan Gazetesi Yazarı Rüşen Çakır, dokuz yıldır Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ‘e Başdanışmanlık yapan Ahmet Sever ile bir röportaj yaptı.Gündeme adeta Cumhurbaşkanlığı bombası düştü,ortalığı bir telaş kapladı.

Suriye ve Şemdinli fırtınsı dindiği zaman önümüzdeki günlerin en önemli siyasi konusu Cumhurbaşkanı kim olacak sorusu.

RÖPOTAJ GÜNDEMDE BOMBA GİBİ PATLADI

Röportaj gazetede çıkar çıkmaz ben de haberci  refleksiyle  medyadaki  yorum ve haberlere göz attım, Twitter’ a girdim ve araştırdım. Cumhurbaşkanlığı bu röportja ne diyecek?

Bir yalanlama, bir düzeltme olacak mı? Yoksa Ahmet  Sever “Evet konuştum, ama bu haber saptırılmış.” diyecek mi diye merak ettim.

 Cumhurbaşkanlığından ses çıkmadığı gibi, ilk günün akşamı Hüseyin Çelik dışında yorum yapan da olmadı.  Akşam  tüm haberleri  izledim, herhangi bir kanalda Ahmet Sever  çıkar mı diye bekledim ancak kayda değer bir haber  çıkmadı.

O akşam saat 22.00 civarında değerli bir profesör  ile Etiler’de bir cafeye gittik. Hoca telefonda biriyle konuştu, sonra kapadı ve “Haydi gidip Türkiye’nin gündemindeki kişiyle görüşelim bir şeyler içelim” deyince, “Kim hocam ?” dedim. “Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Ahmet Sever.” dedi.

RÖPORTAJIN ÇIKTIĞI GÜN AHMET SEVER İLE GÖRÜŞME

O an bu benim için çok büyük sürpriz oldu, çünkü biliyordum ki o gün  Türkiye’nin en merak edilen tüm televizyonların bağlanmak istediği tüm yazarların konuşmak istediği kişiydi Ahmet Sever.

Sayın Sever  ile Cihangir’de buluştuk. Bahçeli , ferah , sade ve sakin bir cafede yer bulduk, saat yaklaşık 23.00 olmustu .

Şunu belirtmek isterim ki oraya bir internet haber portalı sahibi olarak ya da bir haberci olarak gitmedim. Ahmet Bey'le tanışırken, konuşurken  bu hiç  gündeme gelmedi  ve tamamen dostane, samimi sosyal bir  muhabbet ortamıydı.

 Röportaj olayı çok gündemde ,çok şeyler sormak istiyor insan.

Oturduk, ilk gözlemim Sever’in çok rahat, kendinden emin, özgüvenli ve huzurlu haliydi.. Tüm gündeme ağırlığını koymuş bir habere konu olmasından dolayı vucut dilinde "ben ne yaptım ya da yanlış anlaşıldım" hali yoktu .

 İlk önce "Ahmet bey Twitter kullanıyormusunuz ?" dedim. Gülerek "Evet bugün hesap açmak durumunda kaldım." dedi. Bunu söylerken bi yandan da telefonunun ekranına bakıyormuş, meğer o an Twitter’de kendisiyle ilgili yapılan yorumları takip ediyormuş. Kulağı da bizdeydi, ama tüm konsantresi  ekrandaydı . O an Ak Parti’den  bir önemli siyasetçi olumlu  mesaj yollamış, onu okudu , demek ki  bu konuda yüksek sesle olmasa da  mesajlarla  Severi’i destekleyenler olduğuna şahit oldum.

Özellikle , gelen eleştiri tweetlerine  şaşırmamış görünüyordu. Sever’ in tavrı çok netti  bir anda konuşmaya başladı ve “Bugün o kadar yoğun bir gün oldu, kimsenin telefonunu açmadım, kimseye cevap vermedim” dedi. Daha sonra şunları ekledi  ‘’Söyleceğimi söyledim, bundan sonra söylencek olan şeyler olayın etkisini kaybettirir. Tartışılıp konuşulsun  başka bir şey söylemeye gerek yok.’’

Ruşen Çakır röportajda da “Bazı konular var bunların üzerinde birşeyler  söylemek istiyorum.”

Şimdi merak edilen bu röportajın arkasında ne var,bu röportaja ışık tutabilecek bazı gözlemlerimi aktarayım.

ELİTAŞ ÇELİK ve AKDOĞAN'IN DEMEÇLERİ HAVADA KALIR

 AK Partili  Elitaş bir demeç verdi. “Abdullah Gül’ ü tanırım bu konularda konuşmaz Ahmet Sever’in verdiği röportaj kendi yakıştırmasıdır. Biz de Abdullah Gül ile aynı gelenekten geliyoruz o bu konularda çok ketumdur bu  yüzden  Sever’in konuşmalarının  Gül ile bağlantısı yoktur. Dostluklarını koltuklara değişmeyecek yücelikle bir dostlukları vardır. O anlamda hiç kimse endişe etmesin yeni yeni meseleler ortaya çıkarmaya çalışmasın. Zamanı geldiğinde her şey yoluna girer Fitne, fesat yapmaya çalışanlar avuçlarını yalarlar" dedi.

Hiç de Elitaş’ın söylediği gibi bir durum yok.  Ahmet Sever’e bu sözleri söyledi ama bu sözler havada kalır; durum  hiç öyle değil.

Dün itibaren Başbakan danışmanı Yalçın Akdoğan sahneye çıktı.  Ahmet Sever olayına vurgu yaparak kraldan fazla kralcı benzetmesi yaptı.

Benim Sever ile görüştüğüm 2 saat sürecinde konuşmalarımızdan edindiğim  Elitaş ve Akdoğan farazi  konuşuyorlar.Gördüğüm Ahmet Sever  sorumluluk sahibi deneyimli bir kişi ve tüm söylediklerinin arkasında bu konuda Cumhurbaşkanının  tamamı ile  arkasında olduğu konusunda gayet net.

ABDULLAH GÜL’Ü NELER RAHATSIZ ETTİ ?

Sever ile sohbetimiz Abdullah Gül’ün  BM Genel Sekreterliği ya da başka herhangi bir uluslararası görevin Gül’e önerilmesi ya da getirilmesi ile ilgili çıkan haberler üzerine oldu.

 "Olayın aslı astarı yok." dedi ve devam etti, hiç gündemde olmayan konu gerçek dışı ve ne BM ne AB ne de kendi gündemlerinde bunun olmadığnı söyledi . Bunun açıklamasını şöyle yaptı:

"Benim fikrime göre hiç bir Türk şuan BM Sekreterliğine getirilmez. Kıbrıs gibi kangren olmuş bir sorun varken ve bu direkt BM’yi ilgilendirirken Kıbrıs Rum kesimi,Yunanistan ve tabiki Almanya’nin Merkel’i kesinlikle böyle birşey istemezler."

Burdan şu çıkıyor; basında çıkan, yakıştırma BM haberleri aslında Gül’ü onure eden bir haber gibi görülse de tekrar adaylık yolunda ona bir engel tuzak olabilir. Saptırıcı, yönlendirici ve toplumu ileriki süreçte halk oylamasında ikilemde kalmış BM işi olmamamış fakat Cumhurbaşkanlığı koltuğunu bırakmak istemyen bir kişi konumuna sokmak ve halk oyunu arkasına alamamasının PR çalışması olarak değerlendirilebilinir.Araştırmak lazım Abdullah Gül BM genel sekreterliğine diye asparagas haber yapan mecraları ,acaba bu haberlerin gerçek hedefi nedir ?

ÜÇ AYDA ANKETTE SAYIN GÜL  NASIL  BU KADAR DÜŞTÜ !

Ahmet Sever kesinlikle halk oylamsında Gül’ün önde olduğunu düşünüyor  "Mart ayındaki bir ankette Sayın Cumhurbaşkanı birinci sırada çıkıyor, üç ay sonra tekrar bir anket yapıyorlar, her şey tepetaklak oluyor, aşağıya iniyor. "Üç ayda bu ülkede  ne oldu da bu dengeler böyle altüst oldu ?" dedi ve devam etti "Sayın Gül ülkeyi gezen birisi her gittiğimiz yerde  inanılmaz bir ilgi var biz bunu görüyoruz. Diyarbakır’a gittik belki basına yansımamıştır  ama büyük bir sevgi gösterisi vardı bu her yerde aynı.."

Sayın  Fatih Altaylı HaberTurk’te çıkan anket  konusunda bana mesaj attı: "Ben bu konulara dahil değilimdir,  bu konular tamamen Konsensüs  Araştırma'nın sorumluluğundadır. İlgilinin telefonunu vereyim istersen, ara görüş" demiş. Ama buna gerek duymadığını da  söyledi .

Bekir Bozdağ Cumhurbaşkanı'nı üzen isim olmuş.

Röportajdan sonra Hüseyin Çelik'ten başka kimsenin yorum yapmaması hakkında, sayın Bülent Arınç’ın yorum yapmasını beklerdim. Konuşmadı, demek ki Başbakan’ın bu konudaki kararı "konuşmayın" olabilir diye düşünüyorum dedi.

Kamuoyunda yavaş yavaş konuşanlar çoğalıyor Çelik, Elitaş, Akdoğan birer gün ara ile ve aynı perspektiften bakarak aynı konuşuyorlar. Ahmet Sever kendi fikirlerini söyledi tezini hala savunuyorlar.

Gerçek olan şu; Ahmet Sever'i tanıdıktan sonra Abdullah Gül’e bakış açımda değişiklikler oldu.

Milli görüş geleneğinden gelmeyen bir kişiye stratejik bir noktada tam anlamıyla güvendiği için Gül’ saygı duymamak mümkün değil..

 Sayın Başbakan’daki ketum tavır Gül’de yok.

1- Başbakan hala yanında okuldan, mahalleden, Belediye mesai arkdaşalarından  kurduğu kadro ile yürüyor. Başarılı fakat kendi dünya görüşünde olmayan kişileri de yanına yaklaştırmıyor.

 Ahmet Sever ile yaptığımız sohbetin özü şu ;

2- Sayın Cumhurbaşkanı  halkın kendisine olan sevgisinin farkında. Ak Parti’den gelen demeçlere üzgün,halk oylamaları anketlerinde bir yanlışlık  olduğu fiki var.

3- BM Sekreterliği gibi haberlerin aslı yok maksatlı haberler bunlar.

4- Sayın Gül’den sonra cumhurbaşkanı kim olursa olsun başkanlık-yarı başkanlık sistemi olacağını sanmıyorum, çünkü Meclis aritmatiği buna izin vermiyor. BDP ile bir anlaşma olmasını beklemiyorum dedi.

5- Cumhurbaşkanlığı adaylığı izlenimimizde net birşey yok, her an herşey olabilir.

Ahmet bey arkdaşlarıyla sohbet ederken bile dikkatli ve sorumluluk sahibi kişiliği ile  ödün vermeyen birisi. Bu yüzden Cumhurbaşkanının ağzından ve onunla olan diyaloğundan tek kelime söz etmedi  ve yaptığı röportajın arkasında durduğunu söyledi, şu an durum bu.

Bu andan itibaren  "Ahmet Sever kendi fikrini söylüyor Cumhurbaşkanı bu fikirde değil" lafına inanan bence devekuşudur.

Son açıklama Cumhurbaşkanı Gül'den geldi '' Başbakan ile günü geldiğinde oturur konuşuruz sorun olmaz  ''

Bilmem anlatabilmişmiyim

Mutlu Demirdelen / Şeffaf Gazete.com

                                                                                                                       TWITTERDEN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN

                                                                                                                                     https://twitter.com/SEFFAFGAZETE