Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mutlu Demirdelen

Mutlu Demirdelen
TUNA NEHRİ KIYISINDA BİR İNCİ RUSCUK '' RUSE ''
28 Mart 2013, 20:38
 
 
İki gün tatil yapıp döneceğim Varna'dan, dönüş için o gün otobüs olmadığını öğrenince bir gece daha Varna'da kalmak istemedim.
 
Varna yazının devamı '' İstikamet Ruscuk ''
 
Varna'da kar yoktu fakat tren ilerledikçe dışarısı bembeyaz olmaya başladı. kompartmandaki öğrenci arkadaşlarla sohbet ede ede Bulgaristan köyleri arasından 4 saatte yakın sürede Ruscuk şehrine geldim.

Madem ki bir gün daha Bulgaristan'dayım o zaman bir şehir daha göreyim düşüncesi ile spontane olarak Metro Turizm Varna ofisindeki arkadaştan yakın ve sıkılmayacağım bir yer önermesini istedim. Ancak Varna'ya geri dönmeden İstanbul'a dönebileyim deyince; 

-2.5 saat mesafede Ruscuk ''RUSSE '' dedi.image

Ruscuk neresi ki? Metro turizm oradan da İstanbul seferleri başlatmış hiç düşünmeden plan değişti tamam gidiyorum dedim. Çünkü otelden check out yaptırdım el çantam yanımda.

Türkçe bilen çalışan Bulgar bayan bu saatten sonra otobüs bulamazsınız yan tarafta Gar var tren biraz sonra kalkar dedi.

-Güvenli midir, dedim

Çantanızı yanınızdan ayırmayın arada hırsızlık olayları olur dedi ve acilen Gar'a yürüdüm bilet alıp,trene binip yola çıkmam toplam bir saat içinde oldu.

Benim için ilginç bir deneyimdi sadece adını duyduğum bir şehre araştırmadan 10 saniye düşünmeden gitme kararı almıştım. Tren boş gibiydi ve uyarıları dinledim 3 kız bir erkek öğrencinin olduğu bir kompartımana girdim.

image

 Varna'da kar yoktu fakat tren ilerledikçe sıra dışarısı bembeyaz olmaya başladı. Genç arkadaşlarla biraz sohbet ettik.Onlar başka bir şehirde yaşadıklarından Ruscuk hakkında çok bilgi alamadım. Sohbet ede ede Bulgaristan köyleri arasından 4 saatte yakın sürede Ruscuk şehrine geldim. Hava karardı saat 18.30,taksiye bindim City Center dedim.Taksici kafasıyla onayladı, taksicinin telefonu çaldı açtı telefonu muhacir aksanı ile 'Efendim' diye telefon konuşmasına başladı ve benim Türk olduğumu bilmeden eşi ya da bayan arkadaşına Türkçe müşteri var onu bırakıp geliyorum dedi ve kapadı.

Sevindim en azından zaman kaybı olmadan şehir hakkında bilgi alacağım ve rahat anlaşabileceğimiz kendi lisanım ile konuşmak güzel olacaktı.

image

 Bilmeden geldiğim Ruscuk Bulgaristan'ın AB kültür başkenti olan bir kentmiş.Nüfusu 160.000 civarında ve Bulgaristan'ın 5. büyük şehriymiş.

Bu nüfus İstanbul’daki küçük bir semt ile eşdeğerdi. Nasılsa bir gece kalacaktım bu yüzden daha iyi olacaktı aslında gezme keşfetme açısından.

Merkezde otel bulmak kolay oldu Hotel Anna Palace’a yerleştim. - 2 derece soğuk ve Varna'nın daha kuzeyinde olduğu için yerler uzun zamandır kar kaplamış sert bir zemin oluşturmuştu, fakat yağış ve rüzgâr yoktu. Otelde kıyafetime polar takviyesi yaptım. Saat 20.30 olmuştu yürüyüş ve akşam yemeğine çıktım.

Hava soğuk olmasına rağmen insanlar,şehir insanı özellikle kızları şehre misafir olarak gelenlere karşı önyargısız ,samimi ve meraklıydılar. Belli ki bu mevsimde pek alışık olmadıkları bir turist modeliydim.

image

Dört bir tarafı tarihi dev taş binalarla çevrili bir meydan, Ruscuk'un kalbi durumunda. Meydanın etrafına yayılmış Pub, Restorant ve coffe shoplar soğukta gezince dışarıdan oldukça sıcak görülüyordu.

Birçok ülkede olduğu gibi burada da girdiğiniz herhangi bir cafe, pub restorant'ta sohbet edip karşılıklı birşeyler içmek buranın insanı için en doğal sosyal sıradan bir durum bu yüzden çok sıkılıp yabancılık çekmedim.

Yemek yedim, çok güzel şaraplardan içtim, Bulgarca şarkılar çalan bir pub bir kaç Ruscuklu arkadaş ile sohbet ettim ve keyifli bir geceden sonra otele dönüp dinlendim.

image

Erken kalkıp gündüz gözüyle Ruscuk'u gezdim.''RUSCUK GÜZEL ŞEHİR''

Mithat Paşa ile Türkiye'de özdeşleşen, Dünyaca ünlü yazar Elias Canetti'nin doğduğu ilham aldığı Rusçuk'ta (Ruse) Osmanlıdan kalma Türk aileler hala yaşamaktaymış ve denize hasret insanların şehri olarak anılıyormuş.

 Bulgaristan'da komünizm zamanında bile açık hava kafelerine izin verilen tek şehir olarak bilinen Rusçuk, Osmanlı zamanında önemli bir şehirmiş. 1864 ile 1868 arasında burada valilik yapan Mithat Paşa'nın şehrin çehresini değiştirdiği söyleniyor. Paşa'nın Rusçuk'u bir Avrupa şehri haline soktuğunu Bulgarlar bile kabul ediyormuş. Bu yıllarda küçük bir Viyana'ya benzetilen Rusçuk'ta çok küçük bir şehir olmasına rağmen Avrupa'nın önemli ülkelerinin konsolosluklarının bulunması Avrupa  kültür başkenti olmasının   büyük etkisi ile olmuş. Şehirde eski yıllardan kalma koruma altında alınmış olan 267 bina şehrin bugünkü dokusunu korumaya katkı yapmış.image

AB'ye geçmelerine rağmen tüm Bulgaristan'da kesinlikle Euro kullanılmıyor ve önce paranı Leva yapmak zorundasın.

Tarih kokan doku bozulmamış, özellikle merkezde bulunan yapılar oldukça etkileyici görülüyordu.

Bulgaristan'ın en güzel alışveriş caddelerinden biri olarak bilinen Aleksandrovska, Art Nouveau binalarla süslenmişti ve şık bir cadde olarak keyif verici bir yürüyüş yoluydu bunun keyfini çıkardım bol bol resim çektim.

Şehir mimarisi etkileyiciliğinin dışında biraz karışıktı,bir ara gezerken yolu bile kaybettim. Bir sokakta ''Sex shop cafe'' bir sokakta ''Anonymous cafe-bar'' gördüm.

image

Bilmeyenler için söyleyelim bizim ''RedHack'' olarak bildiğimiz ''internet Hacker'' aktivistleri gibi bir Dünya Hackerler oluşumu “Anonymous''

Gördüğüm yer sempatizanlarının mekânıymış. Kendi kendime sordum Türkiye'nin herhangi şehrinde ''RedHack Cafe '' açılabilir miydi? Açılsa iki gün sonra yüce Türk emniyeti o mekânı açanları sorgu sualsiz örgüt üyeliğinden kodese tıkar mıydı tıkmaz mıydı? Siz de düşünün.

image

İki günlüğüne planlayarak çıktığım gezi 4.güne sarkıyor neredeyse, Ruscuk terminaline gittim akşam 20.00 de İstanbul otobüsü için biletimi onaylatacağım, bu arada saat 15.00.

Terminalde bulunan bayana sordum,

-Merkezi gezdim 4-5 saatte gezip geleceğim yakın bir yer var mı?

O anda terminalde apar topar bilmeden geldiğim şehrin hangi coğrafyada olduğunu bilmemenin gafletini yaşıyorum.

-Cevap: Evet var Bükreş, araba ile 1.5 saat

Dedi ve hemen haritaya baktım ve Tuna nehri yanındayız yani nehrin karşısı Romanya. Mesafemiz Kadıköy, Bakırköy arası kadar. 10 saniye düşündüm, bir daha bu bölgeye ne zaman gelirim ki diye ve bu gezi sanırım biraz daha uzayacak.

Bükreş'e tren var mı dedim evet saat 17.00 de var ama 3.5 saat sürer dediler. Bilet olayını yine erteledim ve tren garına Romanya'nın başkenti Bükreş'e gitmek üzere yürüdüm. Avrupa'nın birçok kentinde otobüs ve şehirlerarası tren Garları yan yana bu gezgin tarzı yolculuğu çok kolaylaştırıyor

Trene biniyorum, bir dahaki yazım ''Merhaba Bükreş'' olacak.

Çok şatafatlı olmayan sade rahat ve özgür bir şehir olan Ruscuk ''Russe'' 2 günlük bir hafta sonu tatili için ideal olacağı inancındayım.

image

Mutlu Demirdelen

Şeffaf Gazete.com

 

YAZARA AİT DİĞER YAZILAR

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR