Yunanistan’ın ekonomisi AB’nin ve İMF’nin tüm yardımlarına rağmen ayağa kalkamıyor. Politikadaki gerginlikler çok başlılık ve Yunan halkının çalışmayı fazla sevmemesi ekonomik krizi çözmeyi zorlaştırıyor.

Buna karşılık komşudan Yunanistan’a büyük dayanışma örneği sergileniyor. Komşu dediğimiz; biz Türkler. Sağlık Bakanlığının hazırlıklarına göre şuan işsiz olan en az 5.000 tıp fakültesi mezunu Yunanlı Doktor adayı Türkiye’de staj yapıp daha sonrada çalışma olanağı elde edecekler. Olaylar bunlarla da bitmiyor. Bu yıl yunan adaları Türkler tarafından istila edilmiş bulunuyor. Eskiden Yunanlı Dostlarımız Egedeki Adalara Yunan Adası demeyip, Ege Adaları dediğimiz zaman siz buraları bir gün işgal edeceksiniz, o yüzden Yunan adası demiyorsunuz, diyordu. Galiba işgal gerçekleşmiş bulunuyor. Başta Mykanos, Rhodos olmak üzere tüm adalarda Yunanlıdan çok Türk var. Özelikle Ramazan ayında buraya gidenlerin sayısı çok büyük bir şekilde artı. Gayet rahat bir şekilde ikisini içmek isteyen iş adamları sosyal baskıdan kaçarak buralara gittiler.

Kaçak Yunanlılar

Bunun dışında Yunanistan’dan birçok genç akademisyen kaçak olarak gelip burada her türlü işleri yapıyorlar. Çok önemli Turistik gazinolarda yabancılara yönelik program yapan Türk lokallerinde artık Yunanlı dansözlerden geçilmiyor. Yavaş yavaş Yunanlı genç ve güzel kadınlar gelerek burada hayat kadını olarak ta çalışıyorlar. Bugün İstanbul’un birçok yerinde özellikle Rum Vatandaşlarımızın yaşadığı Heybeli Ada ve Kınalıada gibi yerlerde ve lokallerde müzik yapıyorlar. Bu gelişmelere baktığımız zaman özellikle Kınalıada ve Heybeli Adadaki Tavernaların sayısı artığını görüyoruz. Yazın buraya çalışmaya gelenler veya İstanbul’lu Rumlar çok güzel bir şekilde eğleniyorlar. Yunanistan’ın ekonomisine Türkiye direkt olarak katkıda bulunuyor.

Schengen’i Rumlar takmıyor

Yunanlılar Türkleri bu yardım duygusunu kavrar kavramaz neredeyse indirekt vizeyi kaldırdılar. Adalara gidiş vizesiz bir konuma geldi. Schengen kurallarına da ters düşerek Türk turistlere gel nasıl gelirsen gel, mühim olan gelmen, diyorlar. Diğer revaçta bir yerde İpsala sınır kapısından girip Dedeağaç tarafındaki sahil şeritleri. Genç Türkler buraların en büyük müdavimi, fiyatların ucuz olması, içki ve otel masraflarının Türkiye’ye göre düşük olması bu sene Bodrum’un büyük ölçüde boş kalmasına neden oldu. Bodrum’u fazla pahalı bulan İnsanlarımız artık Yunan adalarını kendilerine mesken tutular. 1999 depremine kadar birbirleriyle tam anlamıyla düşman olan bu iki halkta fakirliğin getirdiği bir zorunlulukla Yunanlıların bize kapılarını açmaları ilginç bir gelişme. Böyle bir gelişmeyi yakından Güney Kıbrıs’ta da görebiliriz. Güney Kıbrıs’taki ekonomik krize karşı en iyi çözümlerden biri Güney Kıbrıs’ta KKTC ile ortak bir platform oluşturarak Türk turistlerin Güney Kıbrıs’a da sarkmaları yönünde olacak. Yunanlıların korktuğu gibi artık silah gücüyle bir işgal olmuyor. Fakat Euro Gücüyle işgal son hızıyla devam ediyor.