Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
90'LARIN EFSANE 3 MELEĞİ
90'LARIN EFSANE 3 MELEĞİ
Naomi & Claudia & Eva Öylesine profesyoneller ki, moda dünyasının 90’ların süpermodellerine sadakatine şaşmamalı. Taze kalan bir nostalji.
26 Ekim 2014, 08:15

Öylesine profesyoneller ki, moda dünyasının 90’ların süpermodellerine sadakatine şaşmamalı. Taze kalan bir nostalji. Sonuç garanti. Onlarla güvenli alandasınız. Kaldı ki, Claudia Schiffer, Naomi Campbell ve Eva Herzigova’ya bakınca zamanın götürdüklerini göremiyorum. Bir genç kızdan kadınlığa dönüşmenin olgunluğu dışında neredeyse hiç değişmemişler.

 BENİ EN ÇOK ÜÇ ÇOCUKLA HAYATIM GÜLDÜRÜYOR 

EVA HERZİGOVA



Şampanya rengi ipek pijama pantolonu ve leopar desenli trençkotuyla sete ilk gelen Eva Herzigova. Kaldı ki en yakından o geliyor; ‘diğer yarım’ dediği hayat arkadaşı Gregorio Marsiaj ve üç oğluyla Londra’da yaşıyorlar. Gülümseyerek herkese hatır sora sora hazırlıklar için kulise geçiyor ve o sırada fırçalarını düzenleyen makyaj sanatçısı Ashley Ward’a sıkıca sarılıyor. “Biliyor musun” diyor “mesleğe başladığımdan bu yana makyajımı Ashley yapar.” Eva 1989 yılında, o yıl Çekoslovakya’nın bölünmesiyle Çek Cumhuriyeti adını alan topraklarda  düzenlenen bir güzellik yarışmasını kazanarak modellik yapmaya başladığında 16 yaşındaydı.
1994 yılındaki Hello Boys (Selam Çocuklar) sloganlı Wonderbra sutyen reklamı ve ardından Guess için verdiği pozlarla ünlendi. Platin saçları ve büyük gülümsemesiyle Marilyn Monroe’ya benzetilen bir pin-up kızıydı. 1997 yılında The Face dergisi için Mario Testino ve Carine Roitfeld’le yaptığı The Butcher (Kasap) adlı çekimdeyse bambaşka bir Eva vardı. Makyajı silindi, saçları çikolata kahvesine boyandı, elinde bıçak üzerinde kanlı bir beyaz önlükle poz verdi. Ve kariyerinin yönü değişti. Eva artık her kadındı. “Bir model olarak her role bürünebilirim. Zira mesleğime dair sevdiğim şey de bu: Değişimin sürekliliği. 90’larla karşılaştırırsanız modellikte artık her şey daha kurumsal ilerliyor. Güzelliğin her türlüsü için fırsat var. Yalnızca avatarlar için değil.” 

Üçü küçük biri büyük dört erkekle yaşamak nasıl bir his?
Tutku dolu!

Çocukların seni televizyonda görünce ne diyor?
Anne bu sen misin?

Kariyerinin en gurur duyduğun yanı?
Bilemedim bunu.

Claudia ve Naomi’yle en son ne zaman birlikte çalıştın?
Son zamanlarda sık sık.

Seni en çok ne güldürür?
Üç çocuklu hayatım beni çok güldürüyor.

Kalbini kim/ne daha hızlı attırır?
İyi yemek, iyi eş.

Şöhret sana ne anlam ifade ediyor?
Bence şöhret, muhtemelen öyle olmasa bile gözetlendiğini hissetmek.

Gazeteci olsan kiminle röportaj yapmak isterdin?
Tüm işlerine hayranlık duyduğum için Fransız mimar ve tasarımcı Charlotte Perriand.

Fobin var mı?
Yüksek yerlerde rahatsız hissediyorum.

Bize aşkı tarif et.
Vermek, vermek ve vermek.

Türkiye’ye ilk seyahatini hatırlıyor musun?
İlk kez İstanbul’a gelmiştim. Ezan sesini hatırlıyorum. Ve şehrin ışıklarını…  Çok güzeldi.

AŞK KOŞULSUZSA GERÇEKTİR 
CLAUDIA SCHIFFER

Cüneyt Akeroğlu’nun kamerası önüne geçtiğinde stüdyoda 90’ların Madonna’sı çalıyor. “Daha yeni bir şeyler çalsak ya...” diyor Claudia. “Pharrell (Williams) ya da Rihanna mesela…” Elie Saab’tan çiçek nakışlı, uzun transparan bir elbise giyiyor. Elinde tek bir beyaz gülle dakikada onlarca poz değiştirişini hayretle izliyorum. Cüneyt deklanşöre her bastığında, arkasındaki ekrana anında yansıyan karelerden seçim yapmak zor olacağa benziyor. Zira Claudia’nın saniyeler arasında poz değiştirirken ne vücut dilinde, ne yüz ifadesinde falso var. 12 yıldır İngiliz film prodüktörü ve yönetmen Matthew Vaughn’la evli. İki kız, bir oğlan üç çocuk annesi. Claudia, bir sonraki karede jartiyeri ve smokin ceketiyle kamera karşısına geçtiğinde elimdeki jelibon paketini bırakıp yeşil bir elma alıyorum. “Genler” diye avunuyorum içimden, “kesinlikle genler.”
Metropolitan Models’dan Michel Levaton’un seni ilk kez Düsseldorf’ta bir gece kulübünde görüp modellik teklif ettiği geceden aklında ne kaldı?
Tüm hatırladığım fazlasıyla Fransız oluşu ve sabah uyandığında gece hata yaptığını düşüneceğiydi.

Seni en çok ne güldürür?
Çocuklarım ve kocam.

Kalbini ne/kim daha hızlı attırır?
Bir üstteki cevabın aynısı diyorum.

Şöhret senin için ne anlam ifade ediyor?
Şöhret yeteneğin ürünü olmalıdır.

Fobin var mı?
Uçağa binmekten hep korktum.

Bize aşkı tarif et.
Aşk yalnızca koşulsuzsa gerçektir.

Bir yönetmen karısı olarak en sevdiğin filmi merak ediyoruz.
Kingsman. Kocam Matthew Vaughn’ın filmi. Gelecek yıl Sevgililer Günü’nde gösterime girecek.

YAPAMAYACAĞIM ŞEYLERDEN KORKARIM 
NAOMI CAMPBELL


Üzerinde beyaz delik işi mini bir elbise var, bir bardak su gibi serin ve sade. Naomi Campbell sete annesi Valerie’yle birlikte giriyor. Daha önce podyumda el ele yürürken fotoğraflarını görmemiş olsam, inanın annem diye tanıştırarak bizi ti’ye aldığını düşünürdüm. Eski dansçı Valérie Morris’le tanışınca, Naomi Campbell’ın tablomsu güzelliğine biraz daha mantık çerçevesinde bakabiliyor insan. Zira hiç abartmıyorum, yan yana kardeş gibiler. “Modelliğe ilk başladığımda ve kariyerim süresince en büyük yol göstericim annem oldu” diyor. Naomi. “Modellik yapmak için onu ikna etmem kolay olmadı, beni özel okula gönderdi ve parasını ödemek için çok çalıştı. Bir başka meslek seçmemi bekleyebilirdi. Fakat annem bana güvendi ve ben de onu asla yanıltmayacağıma söz verdim.”



Kariyerinin en gurur duyduğun yanı.
Hayatımla gurur duyuyorum ben. Çünkü hâlâ olağanüstü insanlarla birlikte çalışabiliyorum.

90’lı yılların süpermodellerini sihirli yapan nedir?
Bu devrin sihrini zamanın şartlarına ve Versace gibi bugün bizimle olmayan insanlara borçluyuz. Hepimiz arkadaş gibi çalıştık, çok değerli yıllardı.

Eva Herzigova ve Claudia Schiffer’la en son ne zaman birlikte çalıştın?
Eva’yla bir araya gelme fırsatımız çok olmadı. Claudia’yla daha sık çalışıyorum. Vogue Japonya’nın 15. yıldönümünü kutlayan Eylül 2014 kapağında bir aradaydık.  

Fobin var mı?
Fobim olduğunu düşünmüyorum. Belki de sadece yapamayacağım şeylerden korkuyorum.

Türkiye’ye ilk seyahatini hatırlıyor musun?
1991 yılının aralık ayıydı ve İstanbul’da kar yağıyordu.


“Zamanımın büyük çoğunluğunu Naomi Campbell, Helena Christensen, Eva Herzigova ve Nadja Auermann’la geçirdim. Bugün onları ve diğer çalışma arkadaşlarımı gördüğümde zaman sanki hiç geçmemiş gibi. Her bir araya gelişimizi lise mezunları toplantılarına benzetiyorum.” Claudia Schiffer

Zeynep YAPAR/ Fotoğraflar: Cüneyt AKEROĞLU

 

Röportajların tamamı Vogue Türkiye kasım sayısında.

 


DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 TÖREHAN ÇİFTİ DOKUNULMAZLIK PEŞİNDE
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR