İnternet medyası özgürlüktür, 1960’ların kafasıyla bu iş olmaz
İnternet medyasının Basın İlan Kurumu aracılığıyla verilen resmi ilan gelirlerinden yararlanmasıyla ilgili medyaya sızan taslak çalışmasına karşı tepkiler devam ediyor.
Taslaktaki skandallar
İnternet medyasının radyolar gibi bir özgürlük hareketi olarak doğdu, Basın İlan Kurumu gibi 1960’larda kalan bir kurum tarafından baskı altına alınamaz
O YÖNETMELİK ÇIKTIĞINDA İNSANOĞLU AY’A BİLE GİTMEMİŞTİ
“Basın İlan Kurumu’nun medyaya sızan taslak çalışması, 2010 yılından bu yana yürütülen çalışmalara, kanunu çıkaran TBMM üyelerine saygısızlıktır. Bu konuda çıkan kanun internet medyasına resmi ilan verilmesiyle ilgili düzenlemeyi Basın İlan Kurumu’na bırakmış ama kurum, hiçbir çalışma yapmamıştır. 1961’de gazeteler için çıkartılan yönetmelikteki ‘gazete’ kelimesinin yerine ‘internet’ kelimesini koyarak, insanoğlu henüz Ay’a gitmeden önce çıkarılan yönetmelik internet medyasına uydurulmaya çalışılmıştır.
Basın İlan Kurumu, Türkiye nüfusunun 27 milyon olduğu, her yerde nitelikli gazetenin basılamadığı 1960’lı yıllarda gazeteleri İstanbul, Ankara ve İzmir’de yayınlananlar şeklinde ayırmıştı. Aynı Basın İlan Kurumu, internet medyası gibi sınırı olmayan bir yayın mecrasını da İstanbul, Ankara ve İzmir’de yayın yapanlar şeklinde kategorize etti.
ANADOLU SİTELERİNE AZ KAZANÇ CEZASI
Basın İlan Kurumu’nun bu üç şehir dışında kalan üçüncü, dördüncü, beşinci kategori diye ayırdığı illerde yayın yapan siteler aynı yerel gazeteler mevzuatındaki gibi konumlandırıldı. İlk üç şehir dışında kalan ama bu üç şehirde yayın yapan site kadar tık alan bir Anadolu şehrinin internet sitesi, kategori farkından dolayı yerel sınıfta sayıldığı için daha az para kazanacak. Bir site daha fazla kazanç elde etmek için Anadolu’dan kalkıp İstanbul’a gelip sitesini açmak zorunda kalacak. Mobil bir yayına lokasyon tayini yapmak akılla mantıkla bağdaşmıyor.
İSTİSNA MADDESİ NEDEN İNTERNET MEDYASINA TANINMIYOR?
Denetim görevini hakkıyla yerine getirmeyen Basın İlan Kurumu, bir süre önce yaptığı düzenleme ile resmi ilan yayınlama hakkı elde edecek bir gazetenin bekleme süresini 12 aydan 24 aya çıkardı. Amaç, rekabet olmasın, yeni yayınlar sektöre girip resmi ilan pastasını bölüşmesin, biz de oturduğumuz yerden ballı maaşlarımızı alalım düşüncesiydi.
1990’lı yıllardan beri hiçbir kamu desteği almadan yayın hayatında yer alan internet medyasını da 24 ay bekleme süresine tabi tutmak AK Parti Hükümeti’nin internet haber sitelerine yaptığı bir zulümdür. İnternet siteleri resmi ilan almak için bir gün dahi bekleme süresine tabi tutulmamalıdır.
Basın İlan Kurumu mevzuatına göre, bir gazete yayıncılıkta atılım yapacağı vaadiyle kurulur, gerekli kadroları işe alır, kısa sürede de yüksek tiraja ulaşırsa 6 ay içinde resmi ilan parası alma hakkını elde etmektedir. İnternet medyası için hazırlanan taslakta bu önemli madde yer almamaktadır. Gazetelere tanınan bu hak derhal internet medyasına da tanınmalıdır. Aksi halde Anayasa Mahkemesi’nde dava açarız.
FAHRETTİN ALTUN’UN ADAMLARI DERSİNE İYİ ÇALIŞMAMIŞLAR
Medyaya düşen çalışma Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Sayın Dr. Fahrettin Altun’un adamlarının dersine iyi çalışmadığını, internet medyasının kamu desteğinden yararlanmaması için elinden gelen zorluğu çıkardığını gösteriyor.
Basın İlan Kurumu’nda internet medyasından sorumlu üst düzey şahıslar, FETÖ’nün tepe yöneticileriyle fotoğraf çektireceklerine internet medyası için çağa uygun bir yönetmelik hazırlamalılar. Mesailerini bu yönde çalışarak harcamalılar.”
Remzi Kazmaz