Seçimlerin ikinci turuna giderken...
24 Mayıs’ta bir ihbar geldi. Konu, gümrük kaçakçılığıydı.
Nusaybin Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı KOM ekipleri yabancı plakalı bir aracı incelemek istedi. Şoför kimliğini uzattı. Kimliğin sahibinin T.D. adlı bir ağır ceza hâkimi olduğunu gören polisler, hemen savcıyı aradı. İşte o anda işin seyri değişti.
Savcının talimatlarını içeren tutanağı okuyorum:
1- Suç unsurlarına ve araçta bulunan Baretta marka 2 adet tabancaya, 2 adet şarjöre ve 8 adet 7.65 mm çapında olan fişeğe el konulsun.
2- Arama yapılacak araca ait anahtar T.D. isimli şahıstan alınmasın. Şahsın olay yerinden ayrılmak istemesi halinde engel olunmasın.
3- Araçta yolcu konumunda bulunan ve aracın beklediği yerden ayrılan A.T. isimli şahıs hakkında bu aşamada herhangi bir işlem yapılmasın.
4- Yapılan arama işlemi sonucunda T.D. isimli şahıs işlemsiz olarak gönderilsin.
Siz de doğru okudunuz...
Bir ağır ceza hâkimi ve yanındaki kişi, gümrük kaçakçılığı yapmakla suçlanan araçta yakalanıyor ancak hiçbir işlem yapılmadan serbest bırakılıyordu. Hem de o araçta yaklaşık 400 bin lira değerinde yüzlerce kaçak elektronik sigara bulunmasına rağmen...
Hem de o araçta ruhsatsız silahlar bulunmasına rağmen...
Hatta ve hatta şüpheli hâkimin çantasında arama dahi yapılmıyor.
Polislerin savcının talimatlarını dinlemekten başka çaresi yok, ancak tutanakla bu adaletsizliği belgeliyorlar.
Bu olayı şunun için yazdım. Adalet ve içişleri bakanı değişti. İki yeni isim de görevi devraldıklarında “tüm suçlarla mücadele” ve “hukuka bağlılık” vurgusu yaptılar.
Sözlerini tutmak için maalesef verecekleri çok sınav var. Okuduğunuz, bunlardan sadece biri
Barış Pehlivan - CUMHURİYET